Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yüce Krezüs,Aslan kral !Şüphesiz bir devletin devamı için bilgili vezirlerin denetiminde bir hazine ve güçlü ordu şarttır ama bir milletin kendisi olarak bahtiyar bir ömür sürmesi ,ancak sağlam cultura sayesinde mümkündür O culturanın kıvama ermesi için bilgiler,bilginler ve sanatçılar başta olmak üzere bütün bir millet uzun çağlar boyunca taş üstüne taş koyarak şehrin duvarlarına ruh üfler,gelenek oluşur ,Cultra bir milleti millet yapan ortak vicdandır ,töredir,sophiadır ,anlayıştır
Sayfa 29
"Yüce Krezüs, Aslan Kral! Şüphesiz bir devletin devamı için bilgili vezirlerin denetiminde bir hazine ve güçlü ordu şarttır ama bir milletin kendisi olarak bahtiyar bir ömür sürmesi, ancak sağlam bir cultura sayesinde mümkündür. O culturanın kıvama ermesi için bilgeler, bilginler ve sanatçılar başta olmak üzere bütün bir millet uzun çağlar boyunca taş üstüne taş koyarak şehrin duvarlarına ruh üfler, gelenek oluşur. Cultura bir milleti millet yapan ortak vicdandır, töredir, sophiadır, anlayıştır. Devletlerin birer adı, birer de ömrü vardır. Tıpkı yatağında ilerleyen şu gördüğünüz kutsal Hermos gibi. Bu ırmağı yüzyıllardır yaşatan şeyin, sağlam dere yatağındaki kumlar olduğunu inkâr edemeyiz. Bu kumlar çok uzun tarihten bu yana, siz deyin çağlayarak, yuvarlanarak, sürüklenerek, arınarak, şekillenerek; ben diyeyim bilgeler, bilginler ve sanatçıların acıları, sevinçleri, duyguları ve hayalleriyle yavaş yavaş birikerek, toprağın üzerinde sağlam bir katman oluşturmuş ve böylece suyu taşıyıp durmuştur. Şimdi bu Mikra Asia topraklarında hüküm sürmüş Hattileri, Luvileri, Akaları, Akatları, Phrygialıları, Troyalıları, Hititleri ve diğerlerini düşünün; tarihini bildiğiniz, adını hatırladığınız yığınla devleti ve krallarını düşünün. Hepsi bu coğrafyanın zaman ırmağında bir sel misali bazen coşkuyla aktılar, bazen cılızlaştılar; kâh fakir oldular, kâh zengin..."
Reklam
beyaz kundak üstüne karakalem kanıtıdır
Yaşamak emirdenmiş demirden eldivenleriyle Eğip büküyormuş yontarak günlerin hayasını Babamsa fotoğraflarda bir başka cevval Aslan boğmuşta yuvasına dönmüşlerin teriyle Kaş çatıp bıyık burmaların arasında mükemmel Yıkmış omuzlarının üstüne silkeleyerek yüzünü. Devletinve tarihin yüklediği ödev gibi koşulsuz Anamın dudaklarına çekilmiş yorgunluğun uykusu Yapma çiçek tadıyla büzüşmüş objektife çocuklar O sığıntı kuşlar Bandolar ve çemkiren top sesleri Ve o büyük şaşılıkla Değmemiş yok yere yoklanan sakarlığa Korkunun karanlığından bir zarar. ... Ben ki henüz Çerçevelere sığmayacak kadar yokmuşum Diken uçlarına doğmuşum ana rahminde bahtiyar Uzatıp köhne günlerime muhayyel gemileri Kaderden bir keder örtüyormuşum başım gözüm üstüne.
Sayfa 15 - yavuz altınışıkKitabı okudu
Kod Adi: Bahtiyar
Geçiyor önümden, sirenler içinde, Ah, eller üstünde, Çiçekler içinde. Tabutunda mor dağların büyüsü, Dudaginda yarim bir sevdanın hüznü; Aslan gibi göğsü, türküler içinde. Rastlardım avluda, hep volta atarken, Cigara içerken Yahut coplanırken. Sırtını duvara verip öyle tünerdi. Kimseyle konuşmaz, dal gibi titrerdi; Çocukça sevdigi çiçeğini sularken. Diyarbakır'lıymış, kod adi: Bahtiyar. Suçu saz çalmakmış, öğrendiğim kadar. Beni tez saldılar, o kaldı içerde Çok sonra duydum ki Yozgat’ta sürgünde. Ne yapsa, ne etse, üstüne gitmişler; Mavi gökyüzünü ona dar etmişler. İki dişi de kırıkmış öldügünde. Gazetede çıktı üç satır yazıyla; Uzamış sakalı, Ve çatlamış sazıyla. Birileri ona "ölmedin" diyordu, Ölüm ilanında kan gülüyordu. Yüz-yüzeydim, bir devrim enkazıyla. Geçiyor önümden, gül yüzlü Bahtiyar. Yaralıyım, yerde kalan sazı kadar.
Sayfa 118 - Anka Yayınları 7.Basım Ağustos 2002Kitabı okudu
kitapları çize çize okuyan ben miydim?Neden çizerdim?çizdiğim satırları sonra ne yapardım?dönüp dönüp okur muydum?okuyup ezberler miydim?kitaplar ve mevsimler...hangisidir beni eksilten,bitiren,varlığımı dağıtan?dağıtan?..
Sayfa 36
“Zaman eskiyor, hatıralar eskiyor. Zamanı terk edişlerle, vedalarla biz eskitiyoruz.”
Reklam
"Gözlerin lacivertti ve aslında her şey bu kadardı. Bu kadar az ve çok, bu kadar küçük ve büyük... Bunu söyledim zaman her şey bitiyor aslında; başlıyor ve bitiyor. Başlıyor ve bitmiyor. Gözlerin lacivertti ve sen bunu bilmiyordun. Ötesi bir çift lacivert gözün nasıl bir kudrete sahip olabileceği konusunda en küçük bir fikre de sahip değildin. Bense kimi gün, kimi gece senden habersiz onları dolaştırıyordum."
"Aşk böyle bir şeydir değil mi, sustukça yaşayan ama söz olmak için çırpınan, önüne durulmaz bir sel gibi çağlayan?"
"Sadece yaşadığımız hayatın görünen yüzüyle algılayıp yargılıyorlardı bizi ve bize ait hiçbir şeyi anlamlandırmıyorlardı."
DEMİRCİ Ben bir küçük çocukken bir zavallı sefildim, Ömrün ağır yumruğu beni dahi inletti. Kopardığım feryadı yine bana dinletti; Çok vakitler hiç kimse sormadı ki: Ben kimim?... Lâkin bir gün dedim ki: «Benim gibi en sağlam, En kuvvetli kollara sahip olan bir adam Kendi gibi bir kuldan Bir merhamet umarak ekmeğini dilenmez. Yeryüzünde
65 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.