Artık insanlar şiir okumuyor. Oysaki şiir okunmalı ve düşünülmeli ;ancak o zaman Mehmet Akif gibi şairlerimiz olacak. Tabii bunlar dünkü Mehmet Akif gibi olmayacak. Benim dediğim değişen Türkiye'nin anlaşılması. Zamanını ve zeminini anlamayan bir aydın sınıf önderlik yapamaz. Türkiye'nin 20. yüzyılda toplumumuzu etkileyen büyük şair ve düşünürleri birbirini takdir ederdi. Nazım Hikmet, "Akif büyük adam, inanmış adam" derdi. Keza Süleyman Nazif, Akif hayranıydı.
Dün; "İttihad-ı İslam" diyen Namık Kemal gibi Jön Türkler! (...) Mehmet Âkif gibi aydın Müslümanlar! (...) Bugün de milliyetçiler, halkçılar, solcular ve "adil düzen" savunucusu Müslümanların katılacağı -Sultangaliyev'in yaptığı gibi- yeni bir "sosyalist Müslüman Doğu halklar" ittifakına ihtiyaç var.
Sayfa 197
Mehmet Akif Ersoy
Ülkemizin yükselip ilerlemesi için bati uygarligindan yararlanma zorunluluğu, bizde yeni bir düşünür sınıfı yarattı.. bu aydın kesimler batı uygarlığının etkileri altında kişiliğini yitirerek aşırı bir batı hayranlığına uğraşmıştır.
Mehmet Akif Ersoy
"Aydın geçinenlerimiz halkı tembellikle, cahillikle, miskincesine bir kanaatle büsbütün çığırından çıkmış bir tevekkülle itham ediyorlarken kendilerinin de baştan ayağa ümitsizlik kirine bulaşmış olduklarını hiç düşünmüyorlar! Insaf edilirse, ümitsizlikten büyük tembellik sebebi, ümitsizlikten yaman alçalma sebebi, ümitsizlikten fena miskinlik sebebi mi olur?"
Sayfa 48
''Bizim Halkalı Ziraat'ten kimse kalmadı, hepsi öldü. Mehmet Akif Ersoy'da bizim okuldandır mesela. Ne hocalar, ne bilgili ne değerli hocalar vardı. Akıl almaz. Nur içinde yatsın hepsi. Atatürk nur içinde yatsın. Çok çok aydın bir insan olarak bakmış ki memlekette tarıma ihtiyaç var. Toplamış aklı evvel insanları, göndermiş, eğitim aldırmış. Biz o insanların yetiştirdiği insanlarız. Onlar çok bilgili, çok kültürlü insanlardı, tarifi öyle zor ki, şimdi olmadığından öyle, benzetemem, örnek veremem kimseyi.
Şimdi. Milli menfaat, toplumsal menfaat yok hedefte. Her şey gelip paraya kilitleniyor. Çok üzülüyorum ama elden ne gelir...''
-Rıfat Çorulusazan
Sayfa 335Kitabı okudu
Bu milletin yüce gönüllü insanı; Mehmet Akif Ersoy
İstiklâl Marşı'nın kabul edildiği gün ise Akif'in cebinde iki lira vardı ve onu da Zonguldak milletvekili Hayri Beyden borç almıştı.
Her adımını her hareketini Allah rızası için yapmaya gayret eden yüksek gönüllü bir aydın olduğu için hayat şartlarının zorlukları onu hiç yıldırmamıştır. Hayatının hiçbir döneminde İkbal peşinde koşmamış, ayağına kadar getirilen, tepsi içinde sunulan imkanları reddetmiştir. O İstiklâl Marşı için verilen 500 lirayı da milletine iade etmiş, kendi halinde bir insan, mütevazı bir münevver olarak hayatını noktalamıştır.
Sayfa 47
İÇİNDEKİLER
ÖNYAZI
Rasim Özdenören/Bir Şiirin Aşılması / 5
ŞİİRLER
Sayfa 3Kitabı okudu
Çocuklarınıza sıkıca sarılın. Gün, o gün aydın olur...
Gazze'de morglarda yer kalmadığında çocuk cesetlerinin dondurma dolaplarına konulduğunu anımsadım...
"Artık insanlar şiir okumuyor. Oysa ki şiir okumalı ve düşünülmeli ancak o zaman Mehmet Akif gibi şairlerimiz olacak. Tabii bunlar dünkü Mehmet Akif gibi olmayacak. Benim dediğim değişen Türkiye'nin anlaşılması. Zamanını ve zeminini anlamayan bir aydın sınıf önderlik yapamaz."
Sayfa 142 - Kronik KitapKitabı okudu
Şahsiyeti
Mehmet Akif’i tahlil etmeyi deneyenler “Bilimin önemini ve buna göre çalışmanın yararını anlatmayı iş edinen, milletine ve memleketine candan bağlı, hürriyet ve bağımsızlığa aşık, dürüst, inançlı, sahte ve cahil din adamlarına düşman, gerçek bir aydın, medeniyeti şeklî taklit ve özenti olarak görenlere karşı, derin kavrayış sahibi bir uygar insan”la karşılaşırlar.
