Çok dikkat etmişimdir, çocukluk yılları türlü yokluklar, eziklikler içinde geçen, boynu bükük yaşayan insanlar, büyüdükçe soyut kavramlara merak salmış; para, şöhret, saygıdeğer olmak, nüfuzlu yaşamak gibi soyut kavramların elinde tutsak hale gelmişlerdir. Kendilerine ve başkalarına karşı daima kuşkulu davranmış ancak sonradan eski umursamazlıklarına açılan, onların uzantısı olan bir dünyadan kaçma içgüdüsüyle hareket etmişlerdir.
Sayfa 18 - PayeI Yayınevi - 5. Basım: Haziran 1997 - Fransızca aslından çeviren: Erdoğan TokatlıKitabı okudu
Büyüdükçe zamanın neden daha hızlı geçtiğini düşünürüz?
Bir gün 11 yaşındaki çocuk için yaşamının 4 binde biri iken, 55 yaşında birisi için 1 gün, yaşamının 20 binde 1'idir. Bu çocuklarda 1 günün, erişkinlere göre neden uzun geldiğinin en açık göstergesidir. Yani zaman algısı, kişinin yaşanmışlığının bir oranıdır.
Sayfa 118Kitabı okudu
Reklam
Büyüdükçe hayata benzemekten korkmuş olabilirim.
Sayfa 23
Evlilik “kişisel”di, düğün “sosyal”. Düğün, kişilerin en mahrem hayatlarına, gürültüsü nispetinde yapılan müdahale demekti. Düğün büyüdükçe gelin ve damat küçülür, toplumun oyuncağı haline gelirdi.
Artık bulutları değil tavanı izler oldum. Büyüdükçe gökyüzüne bakmayı da bırakıyor insan.
Büyüdükçe, etrafını sadece kinden oluşan bir duvarın çevrelediğini fark etmişti.
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.