Çünkü bizim burada aylar başka türlü. Hiç ocak, şubat, mart, eylül, ekim, kasım falan demiyorlar. Aylardan bahsederken ceviz çırp- ma zamanı, ağaçlara su yürüme vakti, buğday za- manı, bağ bozumu vakti, asmalara su yürüdüğün- de, üzümlere alaca düşünce falan derler. Çünkü biz bunlara göre yaşarız.
Sayfa 95