Günlerden 3 mart 1994...Saat 21.30...Hacer'in karakolda babasına teslim edilişinden tam sekizbuçuk saat sonra. Polis telsizlerinden Beykapısı Mahallesi'nde bir cinayet işlendiği duyuruldu. Verilen adres Hacer'in eviydi. Öldürülen de Hacer'di...Aşiret kanunlarının uygulandığı Karamusa Sokağı'nda "kara bir
denilen şey, bazen, pek küçük meselelerden, nasıl da, bütün değerini kaybediyor! Sekiz, dokuz senelik kansını bu geceki haliyle hiç görmediği muhakkak. Kadıncağızda ne hünerler varmış da "eskiden" meydana koyamıyormuş ... "Eskiden". Bu ke limeyi birkaç kere yüksek sesle, tükürür gibi tekrarladı. Eskiden zengin olduğu için, her aklına eseni yapabilirmiş de herkesler onu ayıplamazmış ... Ya şimdi? Şimdi ise, parası olmadığından, dünya nın en namuslu, en şerefli işine girmesi cinayet sayılıyor. Hala Hanım'ın muhterem kocasına, yani "Enişte Beyimize" ne demeli? Bu herif, hünkar yaveri iken Çiçekçi Sokağı'nda sarhoş olup külhan beylerinden dayak yemesiyle meşhur lbrahim Bey değil mi? Kendisini eğer İngilizce bilmemiş olsa, yazıhanesine katip bile almayacak öyle mi? "Hay siz çok yaşayın, e mi Nermin?"
IŞIK MEZARLIĞI
birden demir kuşlar fazla şehir
demir ağaçların tamamladığı
yeşilden sarıya gözleri değişir
gagaları kırmızı neon yaprağı
asmalımesçit’te dolmuş durağı
yarı gece açıkça geçilmiştir
Cinayet mahallinde değildim hâkim bey
AŞK ve CİNAYET, aynı ortamda bulunabilir mi hiç
Rica ediyorum sizden, adımı kullanmasınlar, lütfen
Dediğim gibi, orada değildim
Çünkü, çok daha önce öldürmüşlerdi beni...
Cinayet mahallinde değildim hâkim bey
AŞK ve CİNAYET,aynı ortamda bulunabilir mi hiç
Rica ediyorum sizden, adımı kullanmasınlar, lütfen
Dediğim gibi, orada değildim
Çünkü,çok daha önce öldürmüşlerdi beni..
Sayfa 24 - Leyla K. 6 yıllık eşi tarafından boğularak öldürüldü aşk cinayeti dedi .Kitabı okuyor
Cinayet mahallinde değildim hâkim bey
AŞK ve CİNAYET, aynı ortamda bulunabilirler mi hiç
Rica ediyorum sizden, adımı kullanmasınlar, lütfen
Dediğim gibi, orada değildim
Çünkü, çok daha önce öldürmüşlerdi beni
İngiliz idaresinin olumsuz tesirleri bitmiyordu. Vergilendirme (ve vergi adı altında yapılan hırsızlık) İngilizlerin haraç toplamadaki favori yöntemleriydi. Hindistan sağılacak inek gibiydi. Londra'nın hazinesine akan gelirler Chathamlı Earl tarafından, "Bir ulusun kefareti... cennetten gelen bir hediye," şeklinde tarif edilmişti.