1946 demokrasisini tarihin çizgisine yön veren insanların sürüklediği söylenemez. 1946 politikacılarının kimi cesur, kimi hırslı, kimi siyasi kahramanlık gösterisi açık kapıları omuzlayan, kimisi gelişmeleri görüp yeni bir dönemin geldiğini anlayan ve gerçeği kabullenen akıllı insanlardı. 75 yıl sonra o günleri değerlendirdiğimizde, olayları sürükleyen tarihî unsurun, Türk ulusunun kendi olduğunu görüyoruz. Çoğulcu demokrasinin temelleri tarihten uzanan bir gelenekle, toplumumuzun dokusuna vazgeçilmez bir şekilde yerleşmişti. Demokrasiye geçiş dönemini burada ayrıntılarıyla ele alışımız; değişen bir dünyanın içinde zerafetle kalabalığın, faziletle fırsatçılığın kaçınılmaz biçimde birlikte var olduğunu göstermektir. Ancak böyle güç bir değişimi Türk ulusu ve devlet mekanizması gerçekleştirme yeteneğini göstermiş oldu.
Sayfa 248Kitabı okudu
"Mutlak bir monarşiden kısıtlı bir monarşiye, kısıtlı bir monarşiden demokrasiye yönelik geçiş, bireye yönelik gerçek bir saygıya geçiştir. Çinli filozof bile bireye imparatorluğun temeli gözüyle bakacak kadar bilgeydi."
Sayfa 36 - İthaki Yayınları, 2019.Kitabı okudu
Reklam
... .., demokrasiye geçiş süreci adaleti mekanizmaları, öncelikle, dar anlamda mağdurları tatmin etmek için değil, yeni rejime taban sağlayacak bir toplumsal uzlaşma ortamı yaratmak için işletilir. ...
Sayfa 31
Cumhuriyet idaresinin ve ideolojisinin dinle alakalı bahislerde hiç değişmeyen bazı katı tarafları ve bilerek bütün tarihi boyunca muğlak ve müphem bırakılmış bölgeleri olmakla beraber bazı alanlarda değişikliklere, tashih ve tadillere gittiği dönemler de olmuştur. Cumhuriyet dönemini Cumhuriyetin ilânıyla değil de Millî Mücadele ve Ankara'da
Yerine geçen bir i k i n c i a d a m ’dı. Kendini tuttura­ bilmek için çevresini eski devir gericileri ve Atatürk düşmanlan ile donattı. Paradan, puldan Atatürk resimlerini çıkarttı. Sonun­ da demokrasiye geçiş devrinde medreseleri açarak şeriatçılığı yeniden diriltmiştir. Bugün bu medreselerden öyle müftüler yetişmiştir ki cami­lerde Atatürk’e dua edilmesini yasak etmiştir. Medreselerde Medenî Kanun yerine fıkıh okutulmaktadır. Şimdiye kadar Atatürk’ten sonra iktidara gelen ikinci adam’m parti­si bir sual takriri bile vermemiştir. Atatürk’ün partisini içlerin­ de bir hayli komünist bulunan sollara teslim etmiştir.
Sayfa 162
İngilizler savaş sırasında övünülecek bir yönetim sergilememişlerdi. Demokrasiye hazırladıklarını iddia ettikleri bir ülkeyi askeri diktatörlük ile yönetmişlerdi. İnsanlık tarihinin gördüğü en berbat kıtlıklarından biri olan 1943 tarihindeki Bengal kıtlığına sebep olmuşlardı. Bizzat Churchill'in talimatı ile açlıktan ölmek üzere olan
Reklam
142 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.