Geçiş garantisi de almışlar...
"Devlet-i Aliyye, Kaiser'in Almanyasıyla, her gün biraz daha, içiçe girmektedir: Rumeli Demiryolları'nın ardından, aa, bir de bakıyorsun Anadolu Demiryolları Şirketi kurulmuş! Saray'dan 'imtiyazı' alır almaz, döşedikleri raylarla Almanlar, Dersaadet'i Anadolu bazkırının taa içlerine bağlıyorlar: İzmit, Adapazarı kapı komşusu oluveriyor, Eskişehir'se yakında bir şehir."
Sayfa 176
Takdir aziz milletimizindir!
Devlet-i Aliyye döneminde, Üçüncü Murad Han'ın 1588 tarihinden itibaren Mevlid kutlamalarını bir devlet geleneğine dönüştürmesiyle bu güzel adet resmi bir hüviyet kazanmıştır. Muteber kaynakların tamamında Üçüncü Murad öncesinde de Padişah ve rical tarafından kutlandığını açıkça görebildiğimiz bu mübarek kandil, Cumhuriyet'in ilanına kadar devam etmiş. bunun ardından yüzümüzü Batı'ya dönme sevdasıyla kaldırılmıştır.
Reklam
Osmanlı imparatorluğu yoktur, Devlet-i Aliyye vardır. Türk-İslam medeniyeti bütüncüdür, hidayetten mahrum kavimleri bile himaye eder.
Sayfa 126Kitabı okudu
Devlet makamlarına geçmek için padişah dahil herkese rüşvet vermek kural halini almıştır. Her makamın rüşveti liste haline getirilmiştir.
Sayfa 432Kitabı okudu
Kırım'ın, Rusya'ya karşı korunabilmesi için Osmanlı Devleti'nin üzerine düşen görevleri yapmadığı yolunda kaynaklarda birtakım görüşler bulunmaktadır. Meselâ Ahmed Cevdet Paşa şunları kaydetmektedir: "Ruslar'ın bu kadar büyük bir devlet teşkil edip de dünyanın başına belå olacaklarını kim hatıra getirirdi. Yoksa ol vakit Devlet-i Aliyye'ye göre Kazan ve Ejderhan (Astarhan) eyaletlerinin Rusyalu'dan ahz ve istirdâdı emr-i sehl iken şayed ki bu iki eyâletle Kırım hükümeti kesb-i kuvvet ve Tatarların satveti avdet eder ve bazı a'dâ tarafından millet-i İslâmiyye beynine tefrika düşürmek gareziyle Kırım hanları dâiye-i istik- lâle düşürülür vahimesine ve ol evanda Sultan Süleyman'ın himmeti Almanya cânibine masruf olmaktan nâşi Rusya tarafına ehemmiyet verilmemiş olmasına mebni bu husûsta ığmâz edilmiş olması zann-ı kavi idi."
Sayfa 34 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Fütüvvet
Bugün Sosyal antropologlarin Türk köy ve kasabalarinda sıradan Türk insaninin davranışları üzerinde tespit ettikleri özellikler, olağanüstü bir konukseverlik, güç durumda olanlarin yardımına koşma, özveri ve dayanışma, emece denilen tarlada hep bir- likte ortak çalışma, büyüğe saygı, hırsızlıktan, cinsel tacizden ve başkası aleyhinde kötü söz söylemekten dikkatle kaçınma (eline, beline, diline hâkim olma), yiğittik ve civanmertlik hepsi fütüvvetnâmelerde telkin edilen ideal insan sifatlaridir.
Sayfa 40
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.