En vefalı aşıktı, burada şimdi toprağın altında, onu sevda götürdü, başka şey sanma Ey yolcu, içine Marseladan korku dolsun, ağla bu hale ama geç, git, hiç durma sakın
Sayfa 61
Uzaklarda bir yerlerde hiç yaşanmamış güzel günler, serüven duygusunu akılla birleştirebilecek insanları bekliyor. Don Kişot, Che ve sen, bence bu insanlığın öncülerindensiniz. Sizi düşündüğümde, yüzümü gölgeleyen endişe bulutları kayboluyor, sevinçle doluyorum. İnsanlık biraz daha güzel görünüyor gözüme. Seni tanımış olmak hayatımdaki en büyük ayrıcalıklardan biridir. Çünkü sen, yaşamı güzel kılan o ender insanlardan birisin.
Reklam
Şimdi sayacağım yazarların ortak noktası nedir? Marcel Proust, James Joyce, Mark Twain, Bernard Shaw, Virginia Woolf, Edgar Allan Poe, Benjamin Franklin, Upton Sinclair, Walt Whitman, Alexandre Dumas… Uzatmadan söyleyeyim, bu büyük yazarların ortak yanı, eserleri yayınevleri tarafından basılmaya değer bulunmadıkları için reddedilmiş ve kendi kitaplarını kendileri bastırmak zorunda kalmış olmalarıdır. Geçmiş Zaman Peşinde ve Ulysses bile bu kaderden kurtulamamıştır. Jack London’ın altı yüz – evet 600 – kere reddedildiği bir yayıncılık dünyasından söz ediyoruz burada. Hiç merak eder misiniz? Eğer reddedilen yazarların cesaretleri kırılsa ve kitaplarını kendileri bastırma yoluna gitmeseler ki böyleleri de vardır mutlaka ne kadar çok başyapıttan mahrum kalacaktık düşünsenize. Kim bilir kaç Savaş ve Barış, kaç Don Kişot editör ve eleştirmen kurbanı olarak çöplükleri boylamışlardır? İnsanlığın mirası olan büyün romanlar, editör ve eleştirmen teröründen rastlantıyla kurtulan şanslı yapıtlardır ancak.
Gütenberg: Matbaanın mucidi
Şuursuz bir büyücü Gütenberg!* Işığı paçavraya hapsetmiş. Yüzyılları kutulara doldurmuş Gütenberg'in çocukları, peygamberleri işportaya dökmüş; tuğla kadar değeri kalmamış dehanın. Eflatun, bir sokak kadını gibi her isteyenin yatağına koşuyor. Don Kişot futbol maçı biletinden ucuz.
Sayfa 265Kitabı okudu
Hayat Devam Ediyor (İpek Ongun)
Bazı gerçekleri kabullenmek hayatı kolaylaştırıyor. Yel değirmenlerine savaş açan Don Kişot'lara özenirsek, sadece pek çok şeyi kırıp döktüğümüzle kalırız.
Sayfa 130 - Artemis
"Gerçeği söylemek gerekirse, kendi köşeciğimde sözlerden, törelerden uzak, sadece soğan ekmek bile yesem bu bana başkalarının sofrasında, ağır ağır çiğneyerek, ikide birde ağzını silerek, şarabımı küçük yudumlarla içerek, öksürmeyerek, aksırmayarak yemek zorunda kalacağım en nefis hindiden bile daha lezzetli gelir."
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.