Suskunum çünkü kaval çalmiyor, çoban ölü
Suskunum en onulmaz yarasinda bu sehrin
O kim bilir nerede yine mahmur ve magrur
Ebem kusagi simdi gözlerine gömülü
Küçüktüm, küçücüktüm,
Oltayı attım denize;
Bir üşüşüverdi balıklar,
Denizi gördüm.
Bir uçurtma yaptım, telli duvaklı;
Kuyruğu ebem kuşağı renginde;
Bir salıverdim gökyüzüne;
Gökyüzünü gördüm.
Büyüdüm, işsiz kaldım, aç kaldım;
Para kazanmak gerekti;
Girdim insanların içine,
İnsanları gördüm.
Ne yârdan geçerim, ne serden;
Ne denizlerden, ne gökyüzünden ama.... Bırakmıyor son gördüğüm,
Bırakmıyor geçim derdi.
Oymuş, diyorum, zavallı şairin
Görüp göreceği.
Küçüktüm, küçücüktüm,
Oltayı attım denize;
Bir üşüşuverdi balıklar,
Denizi gördüm.
Bir uçurtma yaptım, telli duvaklı;
Kuyruğu ebem kuşağı renginde;
Bir salıverdim gökyüzüne;
Gökyüzünü gördüm.
Büyüdüm, işsiz kaldım, aç kaldım;
Para kazanmak gerekti;
Girdim insanların içine,
İnsanları gördüm.
Ne yârdan geçerim ne serden;
Ne denizlerden ne gökyüzünden ama...
Bırakmıyor son gördüğüm,
Bırakmıyor geçim derdi.
Oymuş, diyorum, zavallı şairin
Görüp göreceği.
Küçüktüm, küçücüktüm,
Oltayı attım denize;
Bir üşüşüverdi balıklar,
Denizi gördüm.
Bir uçurtma yaptım, telli duvaklı;
Kuyruğu ebem kuşağı renginde;
Bir salıverdim gökyüzüne;
Gökyüzünü gördüm.
Büyüdüm, işsiz kaldım, aç kaldım;
Para kazanmak gerekti;
Girdim insanların içine,
İnsanları gördüm.
Ne yârdan geçerim, ne serden;
Ne denizlerden, ne gökyüzünden ama…
Bırakmıyor son gördüğüm,
Bırakmıyor geçim derdi.
Oymuş, diyorum, zavallı şairin
Görüp göreceği.
Küçüktüm, küçücüktüm,
Oltayı attım denize;
Bir üşüşüverdi balıklar,
Denizi gördüm.
Bir uçurtma yaptım, telli duvaklı;
Kuyruğu ebem kuşağı renginde;
Bir salıverdim gökyüzüne
Gökyüzünü gördüm.
Büyüdüm, işsiz kaldım, aç kaldım;
Para kazanmak gerekti;
Girdim insanların içine,
İnsanları gördüm.
Ne yardan geçerim, ne serden;
Ne denizlerden, ne gökyüzünden ama...
Bırakmıyor son gördüğüm,
Bırakmıyor geçim derdi.
Oymuş, diyorum,zavallı şairin
Görüp göreceği.
Küçüktüm, küçücüktüm,
Oltayı attım denize;
Bir üşüşüverdi balıklar,
Denizi gördüm.
Bir uçurtma yaptım, telli duvaklı;
Kuyruğu ebem kuşağı renginde;
Bir salıverdim gökyüzüne;
Gökyüzünü gördüm.
Büyüdüm, işsiz kaldım kaldım, aç kaldım;
Para kazanmak gerekti;
Girdim insanların içine
İnsanları gördüm.
Ne yardan geçerim, ne serden;
Ne denizlerden, ne gökyüzünden…
Bırakmıyor son gördüğüm,
Bırakmıyor geçim derdi.
Oymuş diyorum, zavallı şairin
Görüp göreceği. 
Ebem kuşağı, sana “rüya” diyen haklıdır
Yüreğinde biriken deniz ürkek ve kuru
Ebedî aşk hangi mum alevinde saklıdır
Kim taşır senden kalan bu çaresiz kamburu
Suskunum çünkü kaval çalmıyor, çoban ölü
Suskunum en onulmaz yarasında bu şehrin
O kim bilir nerede yine mahmur ve mağrur
Ebem kuşağı şimdi gözlerine gömülü