Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Macera
Küçüktüm, küçücüktüm, Oltayı attım denize; Bir üşüşüverdi balıklar, Denizi gördüm. Bir uçurtma yaptım, telli duvaklı; Kuyruğu ebem kuşağı renginde; Bir salıverdim gökyüzüne; Gökyüzünü gördüm. Büyüdüm, işsiz kaldım, aç kaldım; Para kazanmak gerekti; Girdim insanların içine, İnsanları gördüm. Ne yârdan geçerim, ne serden; Ne denizlerden, ne gökyüzünden ama.... Bırakmıyor son gördüğüm, Bırakmıyor geçim derdi. Oymuş, diyorum, zavallı şairin Görüp göreceği.
Sayfa 140 - (Yaprak,15.3.1950)
Macera
Küçüktüm, küçücüktüm, Oltayı attım denize; Bir üşüşuverdi balıklar, Denizi gördüm. Bir uçurtma yaptım, telli duvaklı; Kuyruğu ebem kuşağı renginde; Bir salıverdim gökyüzüne; Gökyüzünü gördüm. Büyüdüm, işsiz kaldım, aç kaldım; Para kazanmak gerekti; Girdim insanların içine, İnsanları gördüm. Ne yârdan geçerim ne serden; Ne denizlerden ne gökyüzünden ama... Bırakmıyor son gördüğüm, Bırakmıyor geçim derdi. Oymuş, diyorum, zavallı şairin Görüp göreceği.
Sayfa 147Kitabı okudu
Reklam
Friedrich Nietzsche’ye Bir ben biliyorum Yorgun gözlerinin altındaki halkaların Ebem kuşağı olduğunu ve İstediğinde yedi renk bakabileceğini Siyah saçlarındaki akların aslında Hırçın dalgaların gelgitlerinden oluşan
Ebruya Dair
Yusufa en güzel hediye ayna. Kuyu dibinde kendini seyreder Yusuf. Zindan Yusuf'a bir ayna. Kişi kendini göremez, varlığı bir aynada kırılmadıkça. Ve ayna kırılmadıkça akis kesilmez. Tekne, muradı akmak olan suya bir zindan. Akan suda ebrû ancak Allah'a ait. Aklıma Nil'de yüzen bebek Musa geliyor. Durgun suya düşer insanın ebrusu..
Bir Ben Biliyorum.. (Nietzsche'ye yazılan şiir)
Bir ben biliyorum Yorgun gözlerinin altındaki halkaların Ebem kuşağı olduğunu ve İstediğinde yedi renk bakabileceğini Siyah saçlarındaki akların aslında Hırçın dalgaların gelgitlerinden oluşan Köpüklerin bulaşığı olduğunu Bir ben biliyorum Yüreğinin severken Ölmekten değil de öldürmekten korktuğu için Tir tir titrediğini Kayboluşlarında kendini
Macera
Küçüktüm, küçücüktüm, Oltayı attım denize; Bir üşüşüverdi balıklar, Denizi gördüm. Bir uçurtma yaptım, telli duvaklı; Kuyruğu ebem kuşağı renginde; Bir salıverdim gökyüzüne; Gökyüzünü gördüm. Büyüdüm, işsiz kaldım, aç kaldım; Para kazanmak gerekti; Girdim insanların içine, İnsanları gördüm. Ne yârdan geçerim, ne serden; Ne denizlerden, ne gökyüzünden ama… Bırakmıyor son gördüğüm, Bırakmıyor geçim derdi. Oymuş, diyorum, zavallı şairin Görüp göreceği.
Sayfa 139 - YKYKitabı okudu
Reklam
Macera
Küçüktüm, küçücüktüm, Oltayı attım denize; Bir üşüşüverdi balıklar, Denizi gördüm. Bir uçurtma yaptım, telli duvaklı; Kuyruğu ebem kuşağı renginde; Bir salıverdim gökyüzüne Gökyüzünü gördüm. Büyüdüm, işsiz kaldım, aç kaldım; Para kazanmak gerekti; Girdim insanların içine, İnsanları gördüm. Ne yardan geçerim, ne serden; Ne denizlerden, ne gökyüzünden ama... Bırakmıyor son gördüğüm, Bırakmıyor geçim derdi. Oymuş, diyorum,zavallı şairin Görüp göreceği.
Sayfa 139 - Eksik ParçaKitabı okudu
Küçüktüm, küçücüktüm, Oltayı attım denize; Bir üşüşüverdi balıklar, Denizi gördüm. Bir uçurtma yaptım, telli duvaklı; Kuyruğu ebem kuşağı renginde; Bir salıverdim gökyüzüne; Gökyüzünü gördüm. Büyüdüm, işsiz kaldım kaldım, aç kaldım; Para kazanmak gerekti; Girdim insanların içine İnsanları gördüm. Ne yardan geçerim, ne serden; Ne denizlerden, ne gökyüzünden… Bırakmıyor son gördüğüm, Bırakmıyor geçim derdi. Oymuş diyorum, zavallı şairin Görüp göreceği. 
Ebem kuşağı, sana “rüya” diyen haklıdır Yüreğinde biriken deniz ürkek ve kuru Ebedî aşk hangi mum alevinde saklıdır Kim taşır senden kalan bu çaresiz kamburu
Ey bağrı demir kuşaklı, güçlü gövde! Ey püskürtüsü ebem kuşağı gibi göklere yükselen yüce soluk! Boşuna o gövdenin savaşması!
Reklam
Suskunum çünkü kaval çalmıyor, çoban ölü Suskunum en onulmaz yarasında bu şehrin O kim bilir nerede yine mahmur ve mağrur Ebem kuşağı şimdi gözlerine gömülü
Lazları Lacan kılıçları kuşan, ebem kuşağı sar, ebediyete yürü bu arada ben medeniyet sıramda bekleyeceğim..
BAHARGÂH Bilen var mı suyunu ne zaman içtiğini Gergef olsam alır mı ellerine bir akşam Şehir şehir dolaşıp anlatsam saçlarından yıldızlara dokunan kuşların geçtiğini Suskunum çünkü kaval çalmıyor, çoban ölü suskunum en onulmaz yarasında bu şehrin O kim bilir nerede yine mahmur ve mağrur Ebem kuşağı şimdi gözlerine gömülü Düşme artık ey rüya o isyankâr seraba Sessizliği titretir gündüzünde bu şiir Belki renkler dirilir taşın kalbinde o gün İnci çiçeği olur dünyada Bâd-ı Saba..
Alaimisema
İlkbahar yağmurunda mı? Yoksa yaz yağmurlarında mı? Ya da sonbahar yağmurlarında mı? Yoksa hiçbirinde mi? Süzülmeyecek misin gökyüzünden Renklerin hayat vermeyecek mi ? Şu kötülükten kararmış dünyaya Umut vermeyecek misin altında el ele koşmak için can atan sevdalara Temizlemeyecek misin kötü nazarları Kurumuş gönüllerde çiçek yesertmeyecek misin? Aşkını senle tarif edenlere vermeyecek misin bu fırsatı Alâimisemâ veyahut ebem kuşağı veyahut kavs-i kuzah veyahut kavs-i kudret Kim ne derse desin sana Sen yine de gel Yeşert umutları Renk ver gökyüzüne...
132 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.