İhanet derken bu noktada çok büyük yanılmis
Öyle reformlar vardır ki içinden bir milletin bilgeliği ortaya çıkarken, diğer taraftan ihanetlerin en büyüğünü barındıranlar da vardır. Yakın tarihimizde Japonya ve Türkiye örnekleri bu hususta klasik durum arz ederler. XIX. asrın sonu ve XX. asrın başında bu iki ülke ben­eer ve kı yaslanabilir durum arz ediyorlardı. İkisi de eski imparatorluk, kendine ait yapıları ve tarih içinde kendi yerleri belli olan ülkelerdi. İkisi de gelişmişlik bakımın­dan birbirine yakın ve hem imtiyaz hem de yük olabile­cek muhteşem tarihe sahip idiler. Tek kelimeyle bu ikili gelecek için hemen hemen aynı fırsatlara sahipti. Ondan sonra iki ülkede de bilinen reformlar gerçek­leşti. Başkasının değil, kendi hayatını yaşamak için Ja­ponya ilerlemeyi ve geleneği birleştirmeye çalıştı. Tür­klerle ile alakali olarak, onun modernİstleri tam tersi bir yol seçmişlerdi. Bugün Türkiye üçüncü sınıf bir ülke, Ja­ponya ise dünya milletlerinin zirvesine çıkmıştır.
Akıl bütün özgürlüğünüz
“ Ayrılık, zorunlu ya da gönüllü, bir kopuşu, bir acıyı, kimi durumlarda vefasızlığı ve ihaneti imlese de, içinde daha geniş bir yaşama potansiyeli taşıyan bir insanlık halidir. Hepimizin belki de acıyla özgürleştirin, geçmişin değerini bulduğu, geleceği büyüttüğü bir beşinci mevsimdir. Hiçbir ayrılık gitmekle özdeş değildir. Gerçek ayrılık tam anlamıyla bir unutuluşla başlar. Yalnız bizim değil, bizi bilenlerin de unutuşuyla. O yerden, o mekandan, o insandan bizde süren, bizi oluşturan ne varsa, hepsinin belleğimizden, benliğimizden, hayatımızdan silinip gitmesiyle... Oysa bu hiçbir insan için hiçbir zaman mümkün olmayacaktır. Ta ki ölüm, bizi tanıyan en son insanı da çekip alsın dünyadan. ”
Sayfa 60 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Türkiye, 200 yıla yaklaşan bir uluslaşma, modernleşme ve aydınlanma mücadelesiyle oluşan güçlü bir seküler geleneğe sahip.
İnsan geleceğe ilerlemedeki cesaretini geçmişten alır. Geçmişte bıraktığımız yıkıntılar bile bazen yeni bir başlangıcın temeli olabilir. Dönüp geriye baktığımda, aşktan yana çok ihanet gördüğümü ama asla aşkı bir ihanete dönüştürmediğimi görebiliyorum. Çünkü bazı insanlar aşk için vardır, bazı insanların da aşkı vardır. 
İnsan geleceğe ilerlemedeki cesaretini geçmişten alır. Geçmişte bıraktığımız yıkıntılar bile bazen yeni bir başlangıcın temeli olabilir. Dönüp geriye baktığımda, aşktan yana çok ihanet gördüğümü ama asla aşkı bir ihanete dönüştürmediğimi görebiliyorum. Çünkü bazı insanlar aşk için vardır, bazı insanların da aşkı vardır.
Ahmet Telli Sesi Yorumda
ÜTOPYA Bir çocuk sularda kaybolan Bulutu çekiyor düşlerin ağıyla Eprimiş bir geleceği, gri anları Karşılıksız soruları çekiyor üstüste
Sayfa 39 - Everest (39-40-41
Reklam
362 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.