Belirli bir noktadan sonra artık geriye dönüş yoktur.
Her şeyin, geçilmesi tehlikeli olan bir sınırı vardır. Bu sınır bir aşıldı mı artık geriye dönüş yoktur.
Ölümcül can sıkıntısı ya da depresyon
Önceleri pek farkına varılmaz. Günün birinde insanın canı artık hiçbir şey yapmak istemez. Hiçbir şeyle ilgilenmez ve kurur gider. Üstelik bu isteksizlik geçici değildir, hatta giderek de artar. Günden güne, haftadan haftaya daha kötü olur. İnsan kendinden hoşlanmaz, sanki içi bomboştur ve dünyayla bağdaşamaz. Sonraları bu hisler de kalmaz ve hiçbir şey hissetmez olur. Bütün dünyaya yabancılaşmış ve hiç kimse onu artık ilgilendirmez olmuştur. Ne kızgınlık duyar ne de hayranlık. Ne sevinmesini bilir ne de üzülmesini. Gülmeyi de ağlamayı da unutmuştur. Böyle bir insanın içi kaskatı kesilmiştir. Artık hiçbir şeyi ve hiç kimseyi sevemez. Bu durumda, artık hastanın iyileşmesine olanak yoktur. Geriye dönüş kalmamıştır. Bomboş, kül rengi bir yüzle ve nefretle çevresine bakar, tıpkı duman adamlar gibi. Onlardan biri olup çıkmıştır. Hastalığın adına gelince, buna ölümcül can sıkıntısı denir.
Sayfa 272Kitabı okudu
Her şeyin, geçilmesi tehlikeli olan bir sınırı vardır. Bu sınır bir aşıldı mı artık geriye dönüş yoktur.
Sayfa 375Kitabı okudu
Yeniyi, eskiye tutunup kalarak yaratamazsın. Yeni doğan bir bebek annesine bağlı kalamaz. Bağımsız bir birey olabilmesi için bebeğin göbek kordonunun kesilmesi gerekir. Bu, ruhsal yaşamda da böyledir. Adımını bu ruhsal yola attığın ve Tanrı'nın yollarında yürümeye karar verdiğinde, eski yaşam tarzından net ve kesin bir kopma yaşamalısın. Ayağını iki dünyada birden tutamazsın. Seçim, senin seçimindir. O seçimde geri dönüş olmasın. İlerlemeye devam et. Ancak, bu ilerleyiş zor olursa, "o eski güzel günler" dediğin zamanlara karşı özlem duyabilir ve geri dönmek isteyebilirsin. Bu yaşamda geri dönüş yoktur. Bir bebek, yaşam onun için çok zorlaştığında annesinin karnına geri dönemez. Bir civciv yumurtasına, bir kelebek kozasına geri dönemez. Yaşam geriye doğru gidemez. O daima ileriye, ileriye ve ileriye gitmelidir.
Sayfa 35Kitabı okuyacak
İnsan ne kadar isterse istesin, unutması olanaksızdır. Her şeyin, geçilmesi tehlikeli olan bir sınırı vardır. Bu sınır bir aşıldı mı artık geriye dönüş yoktur.
Sayfa 375Kitabı okudu
Bir insanı hayallerinden ayıran dipsiz uçurumdaydı, artık dönüş yoktu. Ne ileri gidebilirdi ne de geriye. En iyisi sahneyi terk etmekti.
Sayfa 196Kitabı okudu
O sıralarda, ilk kez lisedeyken okuduğum ve aklımda bir geriye dönüş öyküsü olarak kalan Odysseia'yı yeniden okudum. Ama bu bir geriye dönüş öyküsü değildi. Bir ırmakta iki kez yıkanılamayacağını bilen Yunanlıların, bir dönüş fikrine inanmaları mümkün olabilir miydi zaten? Odysseus, kalmak üzere değil, yeniden yollara koyulmak üzere döner geriye. Odysseia, aynı anda hem ereksel hem de ereksiz, hem başarılı hem de beyhude bir hareketin öyküsüdür. Hukuk tarihinin öyküsü de bundan başka ne olabilir ki?
Sayfa 158 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Basın küresel güçlerin hakimiyetinde, onların istedikleri haberler istedikleri biçimde diğer insanlara duyuruluyor. Bir yerde saldırı öncesi dünya halkının desteğini kazanmak için yalan haberler üretilir. Saldırılacak ülke şeytanlaştırılır. Sonradan haberlerin yalan olduğu ortaya çıksa da önemli değildir, zaten saldırı olduğu için geriye dönüş mümkün olamaz.
Her şeyin, geçilmesi tehlikeli bir sınırı vardır. Bu sınır aşıldı mı artık geriye dönüş yoktur.