Hayat, rastgele ya da çelişkiler içinde yaşanmayacaksa, bazı esaslara dayanmalıdır. Fakat ne kadar uzun yaşarsa yaşasın, hayatını düzenlemek için dayanacağı şaşmaz prensipleri bulması insandan beklenemez. İnsan sırf kendi aklına kalırsa, akıl, ortaya çıkan yanlışlıkları görse bile, edindiği ilkelerin yanılmazlığından emin olamaz. Hayat umulmadık anlarda, insan muhayyilesini aşan gelişmeler gösterir. Hatalar yapılır. Deneyimler kâfi gelmez. Çoğu kere akıl, asıl işe yarayacağı an geçtikten sonra gelir. “Şimdiki aklım olsa...” denir. Ama geriye dönüş yoktur.
Değişik bir şeyler yapmanız ve eğlenmeniz için zaman ve yer olacaktır. Fakat onların sizin gerçek amaçlarınızı yok etmelerine izin vermeyin. Eğer bir seyahatteyseniz ve geminiz bir limanda demirlenmişse, su için, deniz kabukları ve bitki toplamak için sahile çıkabilirsiniz. Fakat dikkatli olun; kaptanın dönüş çağrısını işitin. Dikkatiniz gemiye yönlendirilmiş olsun. Önemsiz ve değersiz şeyler tarafından dikkatin dağılması ve başka yöne çekilmesi dünyadaki en kolay şeydir. Kaptan çağırdığı an, bütün bu önemsiz ve değersiz şeyleri bırakmaya ve asla geriye bakmadan gemiye doğru koşmaya hazır olmalısınız.
Eğer yaşlıysanız, gemiden fazla uzaklaşmayın, çağrıldığınızda ortaya çıkmakta başarısız olabilirsiniz.