21. Derecelenme ve zıtlıklar olmayınca âlem yıkılır. Nitekim cahil de âlimin yerini tutamaz. 22. Su, ateşin yaptığı işi yapamadığı gibi; toprak da rüzgarın görevini yere getiremez. 23. Demirin işini altın beceremez; tuzun tadını ve çeşnisini de mücevher veremez. 24. Elin yaptığını ayak başaramaz; kalem de kılıcın çıktığı makama ulaşamaz. 25. Gözün yaptığını kulak yapamadığı gibi fare, akıl edip de zehiri düşünemez. 26. Çiftçinin yerini kuyumcu tutamaz, dülger de ayakabıcının işinden anlamaz. 27. Efendinin işini nasıl köle bilmezse, sultan da halkın işini bilemez. 28. Sıcak soğuğun yaptığını yapamazken; kuru hiç yaşın sonunu bilebilir mi? 29. Gölge güneşin eserini ne anlasın? İçki de Cemşit'in neşesini anlamaz ki zaten.. 30. İşte her şeyin bir zıddı vardır. Artık yaratılışındaki kabiliyet ölçüsünde bunu anlayıp hisseni al.
Sayfa 15 - kapıKitabı okudu
136. Dinin direğini dik ve İslam sarayını mamur eyle. 137. Elini günah işlemekten uzak tut ve bağla. Allah'a nispetle kulağı halkalı bir köleden farkın olmadığını idrak et. 138. Secdeye vardığın zaman edebinle eğil. Böylece mihrap dairesinin merkezi olan nokta olasın. 139. Allah huzurunda yüzünü yerlere sür (secde et). Sen Allah'ın dergahında bir köle ol da sana ne devletler erişir bir gör.
Reklam
Nabi(Hayriyye)
Etme âyanlığa zinhar heves Evsatu'n-nâs ol o devlet sana bes (737) Mutedil olmak için cümle umur Lâzım â'mâl-i terâzû-yı şuur
Kapı
“Bir güzelliğe bakarken edep nazarıyla bak ve sakın şehvet nazarıyla bakıp da yolunu sapıtma “ Şart-ı adap ile kıl Hüsnü nigah Olma şehvet nazarıyla güm-rah (Nabi /Hayriyye:442)
Sayfa 95
Mim
Olmayınca mütenâhî ma’lûm Mümkin olur mı tenâhî-i ulûm Sana kâfîdür ola nakş-ı zamîr ‘İlmden fıkh u hadîs ü tefsîr Gayrısın okı velî itme amel Olma pâ-mâl-i da’âvî vü cedel Fıkhdan eyle ibâdâta nazar Eyleme semt-i da’âvîye güzer
Tanzimat, Devlet-i Aliyye'nin, önce gizli bir sömürge olmasını hazırlamış sonra da paylaşılmasını sağlamıştır. Hal böyleyken, okul kitaplarında niye önemli ve büyük bir devrim iş gibi yazıldığını anlayabilmek mümkün değildir. Bir de Tanzimat-ı Hayriyye demişler. Hayır neresinde bunun, tepeden tırnağa şer!
Sayfa 236
Reklam
157 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.