"İnsanların neredeyse hepsinin aklı başından gitmiş gibi geliyor bana. Kimse yapması gereken şeyi yapmıyor, anlamlı, daha iyi bir yaşama başlamak için kimse işlediği hatalardan, bilgisizliğinden, manevi şaşkınlığından kurtulmaya çalışmıyor. Herkes büyük bir huzursuzluk içinde yerinde sayarak, hiç ilerlemeden ayak sürüyor ve söz konusu olan hep aynı şey: Para, saygınlık haz. Kimse bunlardan ayrılamıyor ve ruhunu kurtaramıyor. İnsanlar da girdaba kapılmış nesneler gibi. Girdabın içinde savruluyor ve artık dışarıya çıkamıyor."
(Söz konusu olan kişi, kaza eseri ölümsüz olmuş bir kimse.) Başlangıçta her şey eğlenceli idi. Tehlikeli yaşayarak, riskler alarak, yüksek kazançlı uzun dönem yatırımlardan büyük kârlar elde ederek ve en önemlisi de herkesten daha uzun yaşayarak gününü gün ediyordu. Ama sonunda, Pazar öğleden sonraları, saat 2.55’den itibaren, o gün yapılabilecek gerekli tüm banyoların yapıldığını, gazetelerdeki herhangi bir paragrafa ne kadar uzun bakarsan bak okuyamayacağını ya da sütunlardan birinde önerilen devrim yaratacak yeni ağaç budama tekniğini hiçbir zaman kullanmayacağını, saatin akreple yelkovanının durup dinlenmeksizin dörde doğru ilerlediğini ve az sonra ruhun o uzun karanlık çay saatinin başlayacağını fark ettikten sonra, üzerine çöken o korkunç huzursuzluk hissiyle başa çıkamaz olmuştu.
Sayfa 382 - 3. Kitap: Yaşam, Evren ve Her şey
Reklam
" Ne zaman kendimi böyle rahat hissetsem, karşı yönden gelen bir de huzursuzluk duyarım. Rahatladığım anlarda savunmasız hissediyorum herhalde kendimi. "
Kötülük diye adlandırdığımız şey, yaradılıştan bütün insanlıkta var olmuştur; bu, insanı kendi içinden çıkarıp kendisinin dışı­na doğru var ederek ayak basacak yeri olmayan bir şeye sürükleyen kararsızlıktan başka bir şey değildir. Tabiat bu kararsızlığın ölümsüz bir parçasını ruhlarımıza sanki kendi kaos stokundan vermiş gibidir. Veraset yoluyla edinilmiş olan bu huzursuzluk, bir baskı yaratıp yeniden insanüstü, metafizik elemanlar haline girmeye çalışır.
Sayfa 90 - Stefan ZweigKitabı okudu
- Yo, doğru değil bu Yegor Petroviç. Umutsuzluğa kaptırma kendini. Sanatta sabırla direnme gerek. Oysaki sen karamsarlık anlarında hep yetenek yoksunluğundan yakınıyorsun. Yanılıyorsun kardeşim; yeteneğin var, buna eminim. Sanat duyuşu ve anlayışından hissediyorum bunu. Bana anlattığın geçmişinden belli... Şu karamsarlık, umutsuzluk bunalımların
Sayfa 15 - Varlık Yayınları - Nihal Yalaza Taluy Çevirisi(Sayfa 15-16)
Kendisine huzur, kazancına bereket, çevresinden saygı - sevgi görmek isteyenin işyeri güzel ve hoş ürünler veren bereketli topraklar gibi helalden olmalıdır. Kazanç mekanı/ işyeri Allah ve Rasulünün yasakladığı işlere tahsis edilmiş atölyeler, fabrikalar gibi işyerleri olursa onun ürünü de pis ve bozuk olur, insana huzursuzluk, kasvet ve sıkıntı verir.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.