Temür, Osmanlı ordusundaki Tatarları elde etmişti. Ülkeleri Osmanlı ülkesine eklenen Anadolu beğleri Temür ordusunda idiler. Bunlar Osmanlı ordusundaki erlerini Temür tarafına çekeceklerdi. Yıldırım'ırı oğulları da babalarından memnun değildiler. Temmuz sıcağında savaş başladığı zaman durum işte bu merkezde idi. Çağataylılar, oklarıyla
Her sefer böyle oluyordu. Yeniden doğuş makyajı umutları canlandırıyor, sonra çatlıyor, artık kabuklar üzerinde yeni kabuklar yaratıyordu.
Reklam
Bu sefer aslan kızın kükremeye hazır değil, baba. Lütfen bu bir rüya olsun ve ben uyanayım, baba.
"Herkesin ruhunda iki taraf vardır, kızım. Biraz melek biraz şeytan. Hangisine kulak vereceğine kişi kendisi karar verir." Elini çekip geriye yaslandı. “Kötüler pişman olmaz, Annabelle. "Bu sefer bana kendi adımı söylemişti. Sadece Asteria olmadığımı, asırlar sonra doğan Hilda Jefferson'ın kızı olduğumu bir kere daha hissettim. "Bazen yolumuz o kadar çetrefilli olur ki hangi yöne gideceğimizi bilemeyiz. Sense kayboldun, belki kötülüğün sana yoldaşlık etmesini kabullendin ama... Dediğim gibi, kötüler pişman olmaz. Empati yapmazlar. Sen böyle biri değilsin." "Bilmiyorum," dedim kafa karışıklığıyla. “Ne olduğumdan emin değilim. ” “Şuna ne dersin?" Kaşları hafifçe kalkmıştı. “Başkalarının yolundan ilerlemek, iyi ya da kötü diye ayırmak yerine, yepyeni bir yol bulabilirsin. Sadece sana ait; otlarını senin biçtiğin, kenarlarına çiçekler ektiğin, taşlarını özenle dizdiğin bir yol."
Sayfa 303Kitabı okudu
"Yıllardır uzun saatler boyunca makinede çalışıyor. İnsanın bedeni gençken yumuşak olur, ama ağır işlerde çalışmak, o işlerin doğası gereği, insanın bedenini macun gibi şekillendirir. Sokakta rastladığım işçi sınıfına mensup adamların çoğunun ne iş yaptığını bir bakışta söyleyebilirim. Bana bakın. Neden böyle yalpalaya yalpalaya yürüyorum? Denizde geçirdiğim yıllar yüzünden. Aynı yılları sığır güderek geçirseydim, genç ve esnek bedenimle şimdi yalpalamayacaktım, ama bu sefer de çarpık bacaklı olacaktım. O kız da aynı. Ancak sert olarak tanımlayabileceğim gözlerini gördünüz. Hiç kimse tarafından korunup kollanmamış. Hep kendi başının çaresine bakmış. Kendi başının çaresine bakmış bir kızın gözleri yumuşak ve kibar olmaz..."
Sayfa 121
Bir sabah uyandığınızda Tanrısını yitirmiş bir kentte yayılan şeytan uğultuları, kulaklarınızı patlatırcasına dolar şirket odalarınıza. Son ayet, hesap tablolarının ve istatistiklerin arasında kaybolmuştur. Söylenecek son duaların unutkanlığı yakar vücudunuzu. Terleten bir titreyişi engelleyemez fiyakalı takım elbiseleriniz. Emeğini çaldığınız bir genç kızın sefer tası ateşiniz olur. Yüreksiz döngülerde ararsınız kurtuluş cümlelerini ve Araftan da kovulmuş bir günahkârın endişeli gözlerini taşırsınız.
Reklam
837 öğeden 871 ile 837 arasındakiler gösteriliyor.