Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gün soldu yürek soldu gece soldu yüzün soldu hüzün ve yüzün ne kötü kafiye ne berbat hayat Bana ne kağıttan kalemden sana ne bu uslanmaz sevdadan Acı karanlıktan kara yalnızlıktan
Yazan kişinin, incilerinin tamamını toplayamama korkusunu görür gibi oluyorum: Saklanmadığı için pişman olunmamış hiçbir kara aşk yoktur.
Reklam
Kuruluşları yakından tanıyın. Hisseleri almanız için fiyatların yükselmesi dışında belirli nedenler var mı? . Hisseleri sözettiğimiz kategorilere ayırın, böylece onlardan neler bekleyebileceğinizi daha iyi anlayacaksınız. . Büyük şirketler küçük adımlarla, küçük şirketler büyük adımlarla ilerler. . Belirli bir ürünün getireceği kara güveniyorsanız
Nemecsek ise, bütün bunlar olup biterken en arka sırada neredeyse sevinçten dans edecekti. nihayet, şey­tanın bacağı kırılmıştı, bu kez deftere yazılan onun adı de­ğildi. çünkü bu defter aslında sadece Nemecsek'in adıyla doluydu! her zaman, her şey için o suçlu bulunur, herkes kara kaplı deftere onun adını yazdırırdı. ve cumartesileri toplanan askeri mahkemede de sürekli onu yargılayıp mahkum ederler­di. bu hep böyleydi.
1.MU'AŞŞER-İ ESRÂR-I İLÂHÎ GENC-İ GÜHER BÂR
2 Felek levhinde seyr itdirn beni âvâre yazmışdı Perîşân hâlimi ser-defter-i tûmâra yazrnışdı Şikeste-hâtırım memlû dilim gam-hâre yazmışdı Ferâg-ı yâr ile âlûde-gam bî-çâre yazmışdı Kamu derd ehline dermân-ı dil nâ-çâre yazmışdı Belâ burcında kim necmî-i bahtım kara yazmışdı Bu beyti bir dil ehli hüsn-i hat dîvâra yazmışdı Okudum şevkle pinhân degil aşikâre yazmışdı Gelenler hep sabî geldi gidenlerden haber gelmez Bu bir esrâr-ı 'âlemdir giden gelmez gelen bilmez
Sayfa 145Kitabı okudu
''Para hırsı bu dünyanın güzelliklerini örten kara bir perdedir! O hırsın peşine düşen kişiler, bir bebeğin ilk gülüşünü, bir ağacın boy atışını, bir yıldızın kayışını izlemeyi kaçırırlar. Hatta kendini bile unuturlar bir süre sonra. Kendine âmâ olan birisi tüm dünyaya sahip olsa ne olur?
Reklam
Yaz
Sevdiğim yaz geldi yine Karıncalar ve sineklerle çıktık yeryüzüne Barbunla lüferle marulla zeytinle Uzaklarda kaldı nisanları basan sis, bun, yağmur Karadeniz'de bir mavi, çocuklar sevinsin diye Şairler sevinsin diye sevdiğim, yaz geldi yine Altmış sekizdeyiz. Kırkı ve elliyi gördük. Altmışın içinde yaşadık, suç işledik Bildiriler. Beş
Sayfa 123 - Can Yayınları
"Onun saçlarında tanıdığı bu belli belirsiz kokudan bugün ayrılacaktı. Masadaki kitapların yanında kara kaplı bir defter duruyordu. Yapraklarını karıştırınca şaşırdı. Günlüğü olduğunu bilmiyordu. Güldü. Yalnız liseli kızlarla büyük yazarların günlük tuttuklarını sanırdı."
Sayfa 128Kitabı okudu
Sınıf
Zil çaldı. Çocuklar odaya doluştular, pantolonları yırtık entarileri renk renk yamalardan oluşan burunları akan, aktıkça burunlarını çeken ya da ellerinin tersiyle silen gözleri fıldır fıldır dönen boyuna kendi dillerinde konuşup bağrışan başka bir dilden bir soru sorduğumda cevaplamayan sorulu gözlerini korkuyla gözüme diken başka bir dilden konuştuğumda ağızlarını bıçak açmayan saçları makasla kırpılmış oğlanlar uzun saçlı saçlarının dibi bit ve sirkeyle dolu kızlar ayaklarında taşıt lastiklerinden kesilip biçilmiş ayakkabılar olan hiçbirinin ayağında çorap olmayan giderek bazılarının ayağında ayakkabı bile olmayan yani yalınayak yalınayak, ama karlar üstünde yalınayak, mosmor ayaklı yalınayak çocuklar hiçbirinin önünde kalem, defter, kitap olmayan çocuklar tam yirmi bir çocuk saydım on altısı erkek, beşi kız doluştular odaya. İlk kez görüyorlardı böyle bir odayı. Çünkü, ilkin odayı bir sınıf durumuna getirmek için çalışmaya başlamıştık. (Ne de olsa eski bir kaptanım, düzen gerekir bana.) Tahtaları yan yana koyup kara boyayla boyadık, oldu bir karatahta. Bulduğumuz kereste parçalarını birbirine ekledik, paslı çivilerle çaktık, oldu sıra. Sonra kalkıp kente gittim.
236 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.