Zaman çok süratli koşucu olduğu ve hiçbir engel onu durduramadığı için, saatler dörtnala geçti ve sabah hızla geldi.
Sayfa 719Kitabı okudu
"...geçiminde darlık ve değişme, rızkında zorluk ve halinde bağlanma ve dağınıklık gördüğün zaman, kendinin Allah'u Tealâ'nın (CC) emrini terkedici ve nefsin arzuları peşinde koşucu olduğunu muhakkak bilmelisin."
Sayfa 181Kitabı okudu
Reklam
Dürüst olmak gerekirse aslında tam olarak anlayamıyorum. Acaba ne gibi bir nedenle ve hangi süreç neticesinde, koşucu melankolisi geldi başıma? Ayrıca sonrasında ne gibi bir nedenle ve hangi süreç neticesinde bu silikleşip yok oldu? Bunun açıklamasını henüz düzgün bir şekilde yapabilecek durumda değilim. Belki de öylece kestirip atmaktan başka yol yoktur. Yaşam böyle işte, diyerek. Herhalde bunu olduğu gibi, nedenine, sürecine bakmaksızın kabul etmekten başka yolumuz yok, diyerek. Tıpkı vergiler, akıntının şiddetlenmesi, John Lenon’un ölümü, dünya kupasındaki hakem hataları gibi...
"Bir yarışa başlayan bir koşucu bitiş çizgisini göremez. Ama oradadır, seni bekliyordur. Sadece inan."
Ateş'in Dursun' a gönderdiği yazının Dursun'ca kırpılmamış hali
Kitabının 263-268 nci sayfalarında Turan Dursun, benim yazdığım bir mektuptan söz ediyor. 2000 e Doğru Dergisinin, 11 Mart 1990 tarihli ve 11 sayılı nüshasında yayinladığı, Ayın yarılması ile ilgili ayeti ele alarak "Kur'ân'da Bilim Dişı şeyler bulunduğu"nu iddiâ eden yazısı üzerine, bir cevap hazırlayıp Dergiye gönderdim -kendine değil-
Bir yarışa başlayan koşucu bitiş çizgisini göremez ama o ordadır seni bekliyordur sadece inan...
Reklam
530 öğeden 421 ile 430 arasındakiler gösteriliyor.