Usul usul kapanıyor elma çiçekleri , sevimli bir kuşun akşam ezgisi eşliğinde. Kurbağalar toplanıyor köprünün ayağında. Biten günü sessizliğe uğurlarken arılar - bir tek benim ruhum yollarda , hala !
O sırada hissettiklerimi sözcüklere dökemem. Hayır, his demek doğru olmaz. Sanki bir şeylere tamamamen sarmalanmışım gibi bir farkındalık haliydi. Demeye çalıştığım, ağustosböceleri, kurbağalar, örümcekler, rüzgar; sanki hepsi tek bir bütün olmuş, evrende akıp gidiyordu.
Sayfa 116Kitabı okudu
Reklam
Çocukların on beş-yirmi sene boyunca kurbağalar gibi eşelendikleri yoğun bataklık küfüne benzeyen bir ortam. Ve sonra, gençlerin neden kartallar gibi göklere çıkmadıklarına, neden kanatlarının olmadığına şaşıran ebeveynler. Müsaade ederseniz anneler ve babalar size bir şey sormak istiyorum. Yetiştirme tarzınız çocuklarınızın kanat edinmelerine müsaade eder mi? Yoksa henüz yeni çıkmaya başlayan bu kanatları kökünden mi kazıdınız?
Sayfa 62 - Can YayınlarıKitabı okudu
Ne diye yaşar gibi görünesin ki? Neden sürdüresin? Başına gelecekleri şimdiden bilmiyor musun sanki? Olman gereken her şeyi daha önce olmadın mı: anasına babasına lâyık bir oğul, küçük cesur izci, daha iyisini yapabilecek iyi bir öğrenci, çocukluk arkadaşı, uzak kuzen, yakışıklı asker, yoksul genç adam? Biraz daha gayret etsen, hatta buna bile gerek yok,birkaç yıl daha geçse, orta sınıftan, değerli bir meslektaş olacaksın. İyi koca, iyi baba, iyi yurttaş. Eski tüfek. Tıpkı kurbağalar gibi, toplumsal başarının küçük basamaklarını bir bir tırmanacaksın. Geniş ve çeşitlilik gösteren bir yelpaze içinden, arzularına en uygun düşen kişiliği seçebileceksin, tam senin ölçülerine göre titizlikle biçilmiş olacak. Nişan verilecek mi sana? Kültürlü mü olacaksın? Ağzının tadını iyi bilen biri mi? Böbrek ve kalp uzmanı mı? Hayvan dostu mu? Boş saatlerini akortsuz piyanonda, sana hiçbir zarar vermemiş olan sonatları katletmekle mi geçireceksin? Yoksa, sallanan bir koltukta, kendi kendine yaşamın iyi yanları da olduğunu tekrar ederek pipo mu içeceksin? Hayır. Sen, yap-boz oyununun eksik parçası olmayı yeğliyorsun.
Sayfa 33 - Metis Yayınları
Yağmurlar çiseleyecek ve toprağın kokusu Titrek sesleriyle Kırlangıçların dönüp duruşu Geceleyin gölerde şarkı söyleyen kurbağalar Ve yabani erik ağaçları, titreyen beyazlıklar Kızılgerdanlar kuşanacaklar alevli tüylerini Alçak bir çizgi üzerinde şakıyacaklar arzularını Hiçbirisi bilmeyecek her şey bittiğinde Önemsemeyecekler Savaşı, sona erdiğinde Ne bir kuş ne de bir ağaç umursayacak İnsanoğlu tümüyle yok olsa bile Ve baharın kendisi uyanınca şafak vakti Bilmeyecek bile artık gittiğimizi
Sayfa 287Kitabı okudu
Korkutan, fakat uygulanmayan yasalar ise, zamanla kurbağaların kralı olan kütüğe benzer; kurbağalar başta kütükten korkmuş, zamanla aşağılayıp üzerine binmişlerdi.
Sayfa 755Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.