Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Nasrettin Hoca'ya sormuşlar," Dünyayı nasıl buldun?" O da" Sora sora" demiş."
Nasrettin hoca ya sormuşlar " dünya nasıl buldun" Oda "sora sora " cevap vermiş
Reklam
Nasrettin Hoca ` ya Dünyayı nasıl buldun diye sormuşlar - Sora , Sora demiş
Nasrettin Hoca'ya sormuşlar, "Dünyayı nasıl buldun?" O da, "Sora sora," diye cevap vermiş. Biz de soruyoruz, cevaplar alıyoruz ama o cevaplarla hiçbir yere gidemiyoruz. Gidemeyince de huzursuzluk bize geliyor. Evet, sormak lazım, aramak lazım ama her şeyden önce dertleşebilecek bir adam bulmak lazım. Muhabbet duyduğumuz bir gönül bulunca da kelimelerin bile ses vermesine gerek kalmaz, gözler buyur eder içeri, gönül başlar muhabbete...
Nasrettin Hoca İran ve Anadolu'nun fıkralarının yarı efsane kahramanıydı:
İranda bir kral Nasrettin'i eşek çaldığı için idama mahkum etmiş. Tam idam edilecekken Nasrettin haykırmış bu hayvan aslında benim kardeşimdir bir büyücü onu bu kılağa soktu bir yıllığına bana teslim edilirse bizim gibi konuşmayı öğretirim ona. Aklı karışan hükümdar vadini tekrar ettirmiş sonra da hükmünü vermiş öyle olsun Ama günü gününe bir yıl içinde bu eşek konuşmazsa idam edileceksin. Oradan ayrılırken karısı Nasrettin'in yakasına yapışmış böyle bir şeyi nasıl vaadedebildin bu eşek konuşmayacak biliyorsun. Tabii ki biliyorum diye cevap vermiş Nasrettin ama 1 yıl sonra kim öle kim kala bir yıl içinde Kral da ölebilir eşek ölebilir. Ben de ölebilirim
Sayfa 309
Nam-ı diğer Ahi Evren'in Nasrettin Hoca oluşunun keşfi
Şeyh Nasiru'd-din Mahmud'un Ahilerin Şeyhi olduğuna dair kayıtların bulunduğu yukarıda belirtildi. Kırşehir'de kendi adıyla anılan camiye bitişik türbede medfun olan Anadolu Ahi Teşkilatı'nın kurucusu olarak bilinen ve daha çok Ahi Evren diye tanınan zatın adı, yukarıda belirtilen hemen bütün kaynaklarda Nasirü'd-din Mahmud olarak geçmektedir. Fakat zamana kadar ben Ahi Evren'in adının Nasiru'd-din Mahmud olduğunu bilmiyordum. Oysa bütün Ahi şecere-nâmeleri ve Ahi Futuvvet- Nâmelerinde adı bu şekilde tesbit olunmaktadır. Bazen ona Ahi Mahmud dendiği de görülmektedir. İşte bu durum bu güne kadar yirmiye yakın eserini bulduğumuz zatın, Kırşehirli Ahi Evren Şeyh Nasirü'd-din Mahmud olduğunu belirlememize vesile oldu. Daha sonraki çalışma ve araştırmalarımda Menkabevî adı olduğu anlaşılan Ahi Evren diye tanınan zatın Moğollara ve Moğol yanlısı yönetime karşı isyan ettiği, bu isyanı bastırmaya memur edilen Moğol asıllı ve Mevlana'nın müridi Nurü'd-din Caca tarafından isyancılar kılıçtan geçirildiği, Şeyh Nasirü'd-din Mahmud ve beraberindekilerin de bu sırada katledildikleri, Mevlana'nın oğlu Alâü'd-din Çelebi'nin de burada öldürüldüğü ortaya çıktı. Bu olayın tarihi 1 Nisan 1261 (27 R. Ahir 659) dir.
Reklam
KOCA RAGIP PAŞA, HAŞMET VE FİTNAT HANIM ARASINDA ŞAKALAR Osmanlı şairlerinin en büyüklerinden olan Koca Râgıp Paşa ile en ünlülerinden Haşmet ve kadın şairlerimizin başında gelen Fitnat Hanım arasında bir takım latifeler yapıldığı rivayet olunur ve halk arasında bu latifelerin muhtelif şekilleri tekrarlanır. Bu üç şair, çağdaş oldukları için
Gece yatmak zamanı çatmıştı (1) Molla Nasrettin evde yatmıştı. Nagehan küçede ucaldı seda (2) Vurharay (3) düştü, qopdu bir qavga. Molla, çiğninde (4) yorğanı derhal Küçeye çıxdı müzderib ehval (5). Gördü bir yanda ağır bir deste (6) Sanki minmiş adamlar üstüste. İstedi desteye teref (7) getsin Bu yığınçax (8) nedir? Sual etsin. İş bu esnada bir nefer terrar (9) Yorğanı qapdı nagah, eyledi ferar. Molla bu qıssadan (10) perişan hal Evine döncek, arvad etti sual: ‘De görüm (11) ay kişi Bu ne davadır, anladın mı işi?’ Dedi: ‘Yorğan üçün imiş telaş Yorğanı qapdılar, kesildi savaş. 1-Gelmişti, 2-Ansızın sokakta sesler yükseldi, 3-Kızılca kıyamet, 4-Omzunda, 5-Rahatsız olmuş bir halde, 6-Topluluk, 7-O yana doğru, 8-Yığışma, kalabalık, 9-Bir kapkaççı, 10-Bu öyküden, işten, 11-Söyle bakalım.
33 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.