‘’Ve açıktır ki, çok geçmeden zihinlerde sorular, sorular ve sorular canlanacaktır: Öyleyse neden halife Osman ipek giyiniyor? Darul hilafe’de en leziz yemeklerle donatılmış sofralar kuruluyor? Öyleyse neden Abdurrahman b. Avf’ın malı yığıldığında minberdeki halifeyle halk arasında engel oluşturacak ve altın külçeleri miras paylaşımında baltayla kırılacak kadar çoktu? Öyleyse neden hilafet şurasında yer alan Zübeyr’in her gün çalışarak kazandıklarını ona getiren tam bin kölesi vardı? Öyleyse neden halifenin akrabası ve Şam Valisi Muaviye Yeşil sarayı inşa ediyordu? Etrafındakilere, dalkavuklarına, şairlere ve tüm yaptıklarını onaylayan alim ve sahabelere efsanevi yardımlarda bulunuyordu. Öyleyse neden Allah’ın kitabına, Peygamber’in sünnetine, Ebubekir ve Ömer’in uygulamalarına sadık kalacağını taahhüt eden Osman sadece Kayser ve Hüsrev’in sünnetine uyuyordu? Öyleyse neden? Öyleyse neden?’’
Peygamber Efendimizin, Tevrât'ta anlatılan vasıfları
Abdullâh bin Abbâs (r.a.) , birgün Kâ'b el-Ahbâr'a: " ─ Tevrât'ta Rasûlullâh (s.a.v.)'in vasıfları nasıl anlatılır?" diye sorduğu zaman, Hazret-i Kâ'b -rahimehullâh-, bu suâle şöyle karşılık vermiştir: " ─ O'nun vasıfları hakkında Tevrât'ta şunlar yazılıdır: Muhammed bin Abdullâh, Mekke'de doğacak, Tâbe'ye (Medîne'ye) hicret edecek, Şam'a hâkim olacaktır. Kendisi ne kötü söz söyler ne de çarşılarda yüksek sesle konuşur. Kötülüğe kötülükle karşılık vermez, bilâkis affeder ve bağışlar. Ümmeti de bollukta, darlıkta ve her yerde Allâh'a hamd eder. O'nu yüceltirler. Bellerine izâr bağlarlar. Kollarını yıkarlar (abdest alırlar). Savaşta saf oldukları gibi namazlarında da saf tutarlar. Mescidlerinden arı uğultusu gibi (Kur'ân ve zikir) sesleri gelir. Ezan sesleri âfâkı doldurur." (Dârimî, Mukaddime, 2)
Sayfa 72 - Erkam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hem istikbal, yani vefatından sonra onun haber verdiği hâdiseler pek çoktur ve çok nevileri var. Birisi, Âl-i Beytine ve ashâbına ve fütuhât-ı İslâmiyeye ait ihbarat-ı gaybiyesidir ki, Zülfikar'da Mu'cizat-ı Ahmediye (A.S.M.) kısmında nakl-i sahih ile seksen vâkıânın aynen haber verdiği gibi çıkması, meselâ Hz. Osman (R.A.) mushaf okurken, Hz. Hüseyin (R.A.) Taff'da yani Kerbelâ'da şehid edilmeleri ve Şam ve İran ve İstanbul'un fetihleri ve Abbasî Devleti'nin zuhuru ve Cengiz ve Hülâgu onu mağlub ve mahvetmesi gibi seksen ihbâr-ı gaybî mu'cizatı nakl-i sahih ile ve târih ve siyer kitablarına istinâden tafsilen yazması gibi, ihbâr-ı gaybînin sair nevileriyle ve Muhammed'in (A.S.M.) hakkaniyetine delâlet eden pekçok vâkıât-ı istikbâliye ile zamân-ı istikbal dahi kuvvetli ve küllî bir surette risâlet-i Muhammediyeye (A.S.M.) ve sâdıkıyetine şehâdet eder demektir.
Ebu Zer'in Dinsizlik İle İtham Edilmesi ("Dine Karşı Din" kitabını okurken Ali Şeriati'nin Ebu Zer ile ilgili şu şözleri bugün "selefi, vahhabi, harici, Kur'an sapığı" gibi yaftalarla yaftalamaya çalışanların amacını bana hatırlattı.) "O, ilim ehli, araştırma ehli ve tenkit ehli gibi oturup sakin sakin, yavaş yavaş,
Hz Mevlana
Evliya Çelebi'nin verdiği bu bilgiler, Mevlânâ hakkında yazılan bilimsel kaynaklardakine uygun bir nitelik taşımaktadır. Fakat detaydan yoksundur. Çelebi'nin eksik bıraktıklarını şu şekilde tamamlayabiliriz. Mevlâna'nın babası "Sultan-ül Ulema" olarak bilinen Bahaeddin Veled, annesi ise Belh emiri Rüknedin'in kızı Mümine Hatun'dur.
Hawar Dergisi
Cumhuriyetin ilanından sonra yurtdışına gitmek zorunda kalan Celadet ve Kamuran Bedirhan kardeşler tarafından Suriye’nin başkenti Şam şehrinde 15 Mayıs 1932’den 15 Ağustos 1943’e kadar düzenli olmayan aralıklarla çıkarılan dergi, toplam 57 sayı yayınlanmıştır. 20 sayfalık olan derginin 16 sayfası Kürtçe, 4 sayfası ise Fransızca olarak yazılmıştır. Dergide ilk önceleri Kürtçe yazılar hem Arap hem de Latin alfabesi ile yazılıyordu. 23. sayısından sonra tamamıyla Latin alfabesi ile yazılmıştır. Dergide kullanılan dil son derece anlaşılır ve duru bir dildir. Hawar dergisi, Kürt yazı dilini ve yapılan yenilikleri halka benimsetmek ve Kürt edebiyatını sevdirmek ve bilinç kazandırmak için sistemli bir çaba harcamıştır. Hawar dergisini önemli kılan şeyler; Kürtçeye ait bir Latin alfabesi hazırlanması, Kürtçe dil grameri üzerine çalışmalar yapıp bunları yayınlanması, Kürt kültürüne ve folkloruna ait ürünleri toplayıp yayınlanması, klasik dönemde yazılmış eserleri yayınlanmasıdır. Ayrıca modern Kürt edebiyatında önemli bir yer tutacak olan, Cigerxwin, Qedrican, Osman Sebri, Nuredin Zaza, Kamuran Bedirhan, Mıstefa Ehmed Boti ve Celadet Bedirhan gibi şahıslar Hawar dergisiyle isimlerini ölümsüzleştirmişlerdir.
Reklam
206 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.