Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
İLAHİ İYİLİK
Sevgi sabırlıdır ve sevgi bağışlayabilir...ama Sevgi asla sevgisiz bir nesneyle uzlaşmaz... Bu nedenle asla günahımızla bağdaşmaz, çünkü günahın değiştirilmesi mümkün değildir. Ama Sevgi sizin şahsınızla bağdaşabilir, çünkü şahsınız değişip yenileşebilir. THAERNE, Centuries of Meditation, 11,30 Tanrı'nın iyiliği üzerinde düşünmeye
Sayfa 25 - Haberci Basın YayınKitabı okudu
Reklam
Yani hayatımda hoşlanmadığım şeyler aslında benim en iyi dostlarım, en büyük öğretmenlerim, çünkü kaderime, ideal hayatıma ulaşmamda bana yardımcı oluyorlar, Diyelim ki birlikte olduğun kadın, yemekten sonra bulaşıkları yıkamanı söylüyor. İşte, dansı başlatan, tetikleyici olay bu olabilir. Senin buna tepkin, kız arkadaşın tarafından kontrol
Dayanışma
“Dayanışma, birilerine “yardım” etmek değil, dayanışma zorda olanla etkileşim halinde olmak, “yanındayız” demek. Dayanışma, manevi huzura ermek değil, haksızlığa karşı bir adım atabilmek. Dayanışma, “hayırseverlik” değil, ezilenlerin çıkaramadığı ses olmak. Dayanışma, okula beslenmesiz giden çocukların, açlığı bedenlerinde ve zihinlerinde hissetmelerine neden olan sistemi görünür hale getirip harekete geçilmesini sağlamak. Dayanışma, servis parası olmadığı için okula gidemeyen çocuğun eğitim hakkı için yerel yönetimin, kamunun görevini hatırlatmak.” “Kadın yoksulluğu “idare etmektir”; evi idare etmek, adamı idare etmek, sokakta bakışları, ön yargıları idare etmek, ekonomik krizlerde, salgınlarda geçimi idare etmektir.” “Dinlemek önemli bir derstir. Gerçekten dinlediğinizde birlikte çalışmaya başlarsınız ve o reçeteyi de birlikte yazarsınız. Dinlemeye başladığınızda, yoksulluk içindeki insanlar başlarına gelen haksızlıkları anlattıklarında ADALETe olan özlemlerini hissedersiniz. Sokakta, medyada, okulda, çalıştıkları işlerle ilgili, küçümsenip hor görüldüklerini anlatmaya başladıklarında EŞİTLİKten, kamu kapılarında beklerken başlarına gelenleri anlattıklarında ÖZGÜRLÜKten konuşmak için söz istediklerini anlarsınız.”
Kitaba dair yorumlarımı, görüş ve düşünceler kısmında paylaştım.Kitabı okudu
Bir akşam, Florya Köşkü'nde, dil konusu üzerinde tartışma yapacakları söylendi. Sofraya bu konuda söz sahibi kişiler davet edilmişti. Atatürk, Yahya Kemal'in dil devrimine karşı olduğunu duymuş, görüşlerini dinlemek için, onu da çağırtmıştı. Yahya Kemal, saat yediden itibaren, gidebileceği her yere bakılmasına rağmen, bir türlü bulunamıyordu. Saat sekiz,dokuz, on oldu, Yahya Kemal yoktu. Bu arada Atatürk, Hikmet Bayur'la dil kuralları üzerine bir münakaşaya girmişti. Đlla da ona kendi görüşünü kabul ettirmek istiyor fakat başaramıyordu. Saat on bir, on iki oldu. Ne ortada Yahya Kemal vardı, ne de Hikmet Bayur, inadından vazgeçmişti. Bir ara Füreya dayanamadı, "Paşam," dedi, "Neden illa Hikmet Bey'in de sizinle aynı fikirde olmasını istiyorsunuz? Bizler aynı fikirdeyiz ya, varsın o da karşı çıksın. Ne fark eder?" "Çok önemli," dedi Atatürk, "Çünkü, eğer o kabul ederse, herkes kabul eder."
Sayfa 145
Babam Bekir Berk Ertuğrul Hakan Berk BEKİR BERK’İN ilk eşinden oğlu, Ertuğrul Hakan Berk’tir. O da babası gibi bir avukat. Balıkesir Barosunda görev yapıyor. Hakan Berk, babasıyla ilgili hatıra, bilgi ve belgeler konusunda bize yardımlarda bulundu. Bize gönderdiği hatıralarda, ilk kez duyacağınız ilginç anekdotlar da var. Oğlunun kaleminden Bekir
Reklam
45 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.