Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Her hanedan başka başka aşamalardan geçer ve yenilenmiş koşul­lar içinde bulunur. Bu nedenle onun taraftarları, her aşamada, başka başka karakter özellikleri edinirler. Bu, yeni koşulların sonucudur. Genellikle, bir hanedanm en çok beş evresi olabilir. Birinci evre başarı evresidir: bütün direnç tükenmiştir ve krallık ik­tidarı yeni hanedanın
kuşu avuçlarımın arasına alıyorum, okşuyorum. kanatları kırılmış. "yürekleri kırılan dostlar asla geri dönmez" diyor. "şehre git. orada hâlâ ışık var. yüzünü solgunlaştıracak bir ışık var orada, ölüme benzeyen bir ışık. aşkı bilmedikleri için mutlu olan insanların olduğu yere git. o kadar doygundurlar ki, ne birbirlerine ne tanrı'ya gereksinim duyarlar. geceleri kapılarını sıkı sıkı kilitleyip hayatın geçmesini sabırla beklerler."
Sayfa 77 - gemi yolcuları
Reklam
"İri yarı ve ağırdım" diyor. "Akşam olduğunda insanlar üzerlerine düşen gölgemden korkardı. Ben de gökten yağan bombalardan korkardım. Çok uzaklara uçar, tehlike geçince dönüp cesetlerinin üzerinde uzun uzun süzülürdüm. Ölümü severdim. Ölümle oyun oynamayı severdim. Dağların karanlık tepelerine tünerdim; kanatlarımı kapatıp bir taş gibi kendimi boşluğa bırakırdım. Ama bu düşüşü sonuna kadar götürmezdim. Hala korkarım. Yalnızca başkalarının ölümünü severdim. Kendi ölümümü sevmeyi çok sonradan öğrendim, çok sonra. Kuşu avuçlarımın arasına alıyorum, okşuyorum. Kanatları kırılmış. "Yürekleri kırılan dostlar asla geri dönmez" diyor. "Şehre git. Orada hala ışık var. Yüzünü solgunlaştıracak bir ışık var orada, ölüme benzeyen bir ışık. Aşkı bilmedikleri için mutlu olan insanların olduğu yere git. O kadar doygundurlar ki, ne birbirlerine ne Tanrı'ya gereksinim duyarlar. Geceleri kapılarını sıkı sıkı kilitleyip hayatın geçmesini sabırla beklerler."
Görünüşe hiç aldırmadığım için belki benim arkamdan da sıkı dedikodu yapıldığı olmuştur; fakat ben her zaman böyle şeylerin kulağıma kadar ulaşmasına izin vermeyen gerçek dostlar tarafından yeterince korundum.
Şimdi Nietzsche'nin başucunda durmuş ona bakarken, insan yaşlandıkça, artık varlıklarına katlanamıyor olsa bile dostlarına tutunmak istiyor, diye düşünüyor Overbeck. Bu dünyadan göçüp gittiğinde senin için üzülecek birileri olsun diye. Ama ne kadar sıkı tutunsan da dostlar birer birer kaybolup gidiyorlar. Bazıları senden önce ölüyor. Bazıları bilinmez yerlere gidip geride hiçbir iz bırakmaksızın hayatından çıkıveriyorlar. Öyle ki, bir gün de bir bakıyorsun yıllar geçmiş ve etrafta kimse kalmamış. Bir kısmıysa seninle bağını bilerek koparıyor ya da sen onlarla bağını koparıyorsun. Çünkü yaş ilerledikçe oldukları veya olmadıkları, yaptıkları veya yapmadıkları şeyler yüzünden nefret etmeye başlıyorsun insanlardan. Overbeck kendini Nietzsche'yi hafifçe dürtükleyip uyandırmaya çalışırken hayal ediyor. Arkadaşına söyleyecek veda cümleleri bulmaya uğraşıyor. Mesela daha normal bir hayat sürmüş olmayı çok istediğini, önceden belirlenmemiş bir tek gününün bile geçmediğini, her anının; akşam yemekleri, yeni kitaplar, tez savunmaları, karısıyla sabah yürüyüşleri, bildik bir konuda verilmiş seminerlerle dolu olduğunu, oysa Nietzsche'nin on beş yıldan fazladır bütün bunlardan elini eteğini çekmiş olarak bir sokak köşesinde yaşayışına nasıl imrendiğini, hatta hayranlık duyduğunu söylemek istiyor.
Sayfa 132 - Versus KitapKitabı okudu
Dostlar Kendimize Dürüst müyüz Sizce?
Yani bir hata yaptığınızda derin bir nefes alıp, dişlerinizi sıkıp, ardından hatalarınıza dair kendi anılarınızı başarabildiğiniz kadar acımasızca ve tarafsızca incelemeyi öğrenmeniz gerekiyor. Bu, kolay bir iş değil. Hataya verilen doğal insani tepki utanç ve kızgınlıktır (kendimize kızdığımız kadar hiçbir şeye kızmayız) ve siz de bu duygusal tepkilerin üstesinden gelmek için sıkı çalışmalısınız. Kendi hatalarınızın tadına varmak, sizi yoldan çıkaran acayiplikleri ortaya çıkarmaktan haz almak biçimindeki tuhaf uygulamayı kazanmaya çalışın. Ardından, o hatayı yapmaktan edinilebilecek tüm iyilikleri bir kez özümsediniz mi arkanıza bakmadan neşeyle ilerleyebilir, sonraki büyük fırsatın peşinden koşabilirsiniz. Ama bu yeterli değildir: Büyük hatalar yapmak için etkin bir şekilde fırsat kollamalısınız ki böylece onlardan da bir şeyler kapabilesiniz.
Sayfa 31 - AlfaKitabı okudu
Reklam
Hiphop ile Yaralı Yüz, Babalar, Rezervuar Köpekleri, Sıkı Dostlar, Ucuz Roman gibi gangster filmleri arasındaki yakınlık, hepsinin duygusal yanılsamalar dünyasını soyup çıkardığı ve ‘gerçekten ne olduğunu’ gördüğüne dair ortak iddialarından doğar: Tümüne karşı Hobbesçu bir savaş, aralıksız bir sömürü sistemi ve genelleşmiş suçluluk.
“Görünüşe hiç aldırmadığım için belki benim arkamdan da sıkı dedikodu yapıldığı olmuştur; fakat ben her zaman böyle şeylerin kulağıma kadar ulaşmasına izin vermeyen gerçek dostlar tarafından yeterince korundum.”
256 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.