Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
ANTİK ÇİN UYGARLIĞI
Çin, İlk Çağ’ın en büyük uygarlık merkezlerinden biri oldu. Yarattığı kültür değerleri, yalnız İlk Çağ’la sınırlı kalmadı; ondan sonraki yüzyıllarda da, aynı topraklar üzerinde varlıklarını sürdürdü. Ve çevresindeki Asya toplumlarını derinden etkiledi. YAZI Pratik zorunluluklar, yazının ortaya çıkışını hızlandırırken, bilimlerin gelişmesini de
Reklam
NİETZSCHE'DE RUH, ANLAYIŞ ve SİSTEM...
- " (...) Bu, birbirini ihtiva etse de, yerine göre ayrı mânâları olduğu bilinmek gereken kavramlar, Nietzsche bahsinde, onun sisteminin bir ideolocya değil de psikolocya olduğu davasının anlaşılması bakımından mühim. Önce hemen belirtelim ki, belirli felsefî kategorileri kendi muhtevasıyla dolduran, bu arada kendi kategorileşmelerini getiren ve bunların birbirine uyumunu gözeten bir "klasik sistem" formu içinde görünmez Nietzsche'nin düşünceleri. O, "ne söyledi değil, nasıl söyledi?" diyen şiirin telkinci çizgisinde, gelmiş geçmiş bütün fikir, sanat ve ilim verilerini, birbirlerinin çatışmasından doğan kıvılcımlar hâlinde, âdeta birbirini berhava eder bir çizgide derlemiştir; bir taraftan imha, bir taraftan toplama. Her şairin kendine mahsus bir dili olması gerektiğini söyleyen sembolizm, bu şair-dahi'de, en üstün örneklerinden birini bulur; yerinde bir genelleme ile ifâde etmek gerekirse, Taoizm'in kâinat anlayışının, Batı kültür verileri içinde sembolik bir dile dökülüşüdür onun felsefesi. O anlayışa, Batı kültür verileri dökülmüştür de diyebiliriz. Şu farkla ki, "insanın tutkularını baskı altına aldıktan sonra geriye ne kalır!" tersliğiyle. Sözkonusu anlayış, İslâm kültürüne âit verilerin de üzerine geçirilmesinde ona elverişili olmuştur; pek sık belirttiğimiz gibi, "doğu mistisizmi" süzgecinden -eşyalaştırarak- telâffuz.
Sayfa 338 - 339 Nietzsche, İBDA yayınlarıKitabı okudu
Derin sularda yalnız bir mümin: Garaudy 1
Yıldız Ramazanoğlu son aylarda Roger Garaudy okumaları yapmakta idi. Okumalarının sonucunda Garaudy’nin Türkçedeki mütercimi Cemal Aydın ile uzun, dolu dolu bir söyleşi gerçekleştirdi. Garaudy üzerine yapılmış bu derinlikli ve ne yazık ki bir “ilk” olan önemli söyleşiyi sizlere sunuyoruz. Cemal Aydın, 1948 Isparta, Şarkikaraağaç doğumlu. İstanbul
Antik dönemden bize kalan eserler arasında bu güzelliğin en üstün temsilcisi Apollon heykelidir ki Winckelman bu heykelin tüm sanatların en yüksek ideali olduğunu söyler. “Sanatçı” der Winckelman “bu eseri bütünüyle ideale uygun olarak işlemiş ve amacını gerçekleştirip görünür kılmak için ne kadar materyal gerekiyorsa yalnızca o kadar kullanmıştır. İnsanlığın üzerine yükselir formu ve duruşu onu dolduran yüceliğe şahitlik eder. Kutsal cennetteki gibi ebedî bir bahar, olgun yılların bu büyüleyici erkekliğini, hoş gençlikle sarıp kol ve bacaklarının mağrur gösterişli yapısı üzerinde oynar.
Sayfa 308Kitabı okudu
120 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.