O kadar korkuyorum ki, eğer olur da kendime ait doğal bir nedenle ölürsem, ileride, cesedimin yakılmasını bile istemem! Bıraksınlar beni toprakta, mezarlıkta çürüyeyim, rahat rahat, oracıkta, belki de yeniden yaşama dönmeye hazır biçimde... Belli mi olur! Oysa beni yakıp küle çevirseler, Lola, anlıyor musunuz, o zaman her şey bitmiş olacak, iş işten geçmiş olacak... Bir iskelet, ne de olsa, az çok insana benzer yine de... Küllere kıyasla her zaman için yeniden canlanmaya daha yatkındır... Küle döndün mü iş biter!... Öyle değil mi?... Hal böyleyken, hele savaştan hiç söz etmeyelim...
"Sanki korkmuyorum dedikçe içimdeki korkuyla savaşıyor ve savaştıkça yorgun düşüyordum. Dünyanın en zor savaşı insanın kendi içiyle yaptığı savaştı. Dünyanın en yenilmez düşmanı insanın kendisiydi. Ben kendimle savaşıyordum ve eğer bu savaştan galip gelirsem anlayacaktım ki galip gelemeyeceğim hiçbir savaş yoktu bu dünyada..."
Sayfa 217 - Kar Küresi, Beyza AlkoçKitabı okudu
Reklam
Yeter ki savaş çıkmasın. Öyle korkuyorum ki savaştan!
"- Babamı öldüren kıza gönül vermek alçaklık olmasın diye korkuyorum. - Babanı tuzakta, pusuda değil , savaşta öldürdü . Kişi çadırda doğar, çayırda ölür . Tanrı'nın koyduğu yasaya karşı gelinmez."
Sayfa 185Kitabı okudu
"Savaş! Yine savaşı düşünmeye başladım. Fazla kalmadı, orası kesin. Peki kim savaştan korkuyor? Bir başka deyişle, kim bombalardan ve makineli tüfeklerden korkuyor? 'Sen!' diyorsunuz. Doğru, ben korkuyorum; onları görmüş olan herkes korkar. Fakat asıl önemli olan savaş değil, savaştan sonrası. İçine batacağımız dünya; nefret dünyası, slogan dünyası. Paramiliter üniformalar, dikenli teller, kauçuk coplar. Ampullerin gece gündüz yandığı gizli hücreler, sizi uykunuzda izleyen dedektifler. Geçit törenleri, üstünde devasa yüzlerin olduğu posterler ve sağır olana, ona sahiden taptıklarına inanana kadar Lider'e tezahürat yapan milyonlarca kişilik kalabalık - ama bu arada, içten içe ondan kusacak kadar nefret ediyorlar. Bunlar olacak. Yoksa olmayabilir mi? Bazı günler imkansız diye düşünüyorum, bazı günler kaçınılmaz diye."
Sayfa 165 - Can YayınlarıKitabı okudu
Sanki korkmuyorum dedikçe içimdeki korkuyla savaşıyor ve savaştıkça yorgun düşüyordum. Dünyanın en zor savaşı insanın kendi içiyle yaptığı savaştı. Dünyanın en yenilmez düşmanı insanın kendisiydi. Ben kendimle savaşıyordum ve eğer bu savaştan galip gelirsem anlayacaktım ki galip gelemeyeceğim hiçbir savaş yoktu bu dünyada…
Sayfa 217Kitabı okudu
Reklam
188 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.