Benzer bir süreci din eğitimi üzerinden de takip edebiliriz. 1924’te haftada 2 saat olan ve 2. sınıftan başlayan din dersi, 1926’daki llk Mektep Müfredat Programı ile haftada 1 saate indirilir ve 3. sınftan başlatılır.43 Artık din eğitiminde kullanılan kitapların içeriği, tamamen telifçi bakış açısına göre yazılmıştır ve devrimlere bağlılıktan,
Kardeş Katli Meselesi
Buraya kadar anlatılanlardan anlaşılmış olmalıdır ki, Osmanlı târihinde "siyâseten katil” devletin velî bânisi Osman Gâzi'nin amcası Dündar Bey'i oklayıp öldürmesiyle başlamış olan fiilî bir durumdu. Lâkin bu süretle henüz kundakta bir çocuğun bu an'aneye riâyetle öldürülmesi mûcib-i tenkid olabilir. Ancak unutmamak lâzımdır
Reklam
Nâzım Hikmet, Sabahattin Ali Üstüne, Sanat Emeği dergisi, Nisan 1978
Bir gün dergi İdare hanesine kısa boylu, gözlüklü bir genç geldi. Almanca bildiğini, hikâyeler yazdığını ve isminin Sabahattin Ali olduğunu söyledi. Hikâyelerinden birini bıraktı çıktı. Bu hikâye orman sanayiinde çalışan işçilerin hayatına aitti. Alman romantizminin son tesir altında yazılmış olmasına rağmen konu ve muhteva bakımından Türk edebiyatında bir yenilik teşkil ediyordu. Genç adamın istidatlı bir yazar olduğu daha ilk satırlarından hissediliyordu. Hikâye basıldı (...) Sabahattin'in ilk (toplumcu) hikâyesini Resimli Ay dergisinde yayınlaması, yazann o zamanki edebiyat, dolayısıyla politika cereyanları arasında belirli bir safta yer alması demekti. ti. İlk yazısını bize getirişi Sabahattin'in antiemperyalist, demokratik temayülünü gösteriyordu. Gerek dostluğumuz, gerekse Resimli Ay'ın o zamanki çevresine girişi, gerekse sonraları Sinop Cezaevi'nde parti üyelerinden bazılarıyla tanışması Sabahattin Ali'nin sosyalist idealleri benimsemesinde tesirli oldu”
Azizim Hayrani Ilgar Beğ, 1 Eylül 1968 27 Ağustos tarihli mektubunuzla makalenizi dün aldım. Teşekkür ederim. Yazınızı derhal Nejdet Sançar’a göndereceğim. Çünkü epey zamandır, benim üzerimdeki yükü kısmen alabilmek için yazıları Nejdet Sançar idare ediyor. Dergiyi tanzim ediyor. Bir de şema yapıp yolluyor. Biz onu burada matbaaya veriyoruz. Hatta çok defa matbaa tashihlerini de gençler yapıyor. Dergileri dörde bölüyoruz. Bir kısmını Ankara’ya Sançar'a gönderiyoruz. O Ankara'daki abonelere gönderiyor. Kalanını biz üç kişi (Muzaffer Eriş, İzzet Yolalan ve ben) diğer yerlere postalıyoruz, Bu suretle yük paylaşılmış oluyor. Bu sebeple siz bundan sonraki makalelerinizi doğrudan doğruya Nejdet Sancar'a gönderin. Zamandan kazanılmış olur. 43 günlük yaz tatilimi hemen hiç dinlenmemiş olarak bitirdim. Yarın vazifeye başlıyorum. Son vazife yılım olacak. Temmuzda emekli olacağım. Türk Birliği dergisi bana geliyor. Diğer bazı dergiler de gönderiliyor. Tarafımdan lütfen teşekkür edersiniz. Selâm ve sağlık dileklerimle son veriyorum. Tanrı Türk'ü Korusun. Atsız
ÖTÜKEN 15 Ocak 1964 ile Kasım 1975 tarihleri arasında 143 sayı yayınlanan Ötüken, bu özelliğiyle Atsız’ın dergileri arasında en uzun ömürlüsüdür. İlk 11 sayısında, yayıncıları tarafından, “Her Ayın Onbeşinde Çıkar, Fikir ve Ülkü Dergisi” olarak nitelenen Ötüken’in bu düsturu 11 sayıdan sadece 6’sında tutturulabilmiştir (Bu sayılar şunlardır: 1,
3 MAYIS 1944'Ü HAZIRLAYAN ORTAM Yakın dönem Türk siyasi hayatının önemli sıra taşlarından biri de 3 Mayıs 1944'te cereyan eden olaylar ve akabinde sahnelenen Türkçülük Davası'dır. 3 Mayıs 1944'te Türkçülüğe karşı Haçlı Seferine girişilmiştir. İsmet İnönü'nün cumhurbaşkanlığı sırasında CHP, devletin bütün imkânlarını
Reklam
28 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.