Han Duvarları
Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı, Bir dakika araba yerinde durakladı. Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar, Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar... Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya, Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya. İlk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk ayrılık! Yüreğimin yaktığı ateşle hava ılık, Gök sarı, toprak sarı,
"Handuvarları şiirini ezberleyin."
HAN DUVARLARI : Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı, Bir dakika araba yerinde durakladı. Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar, Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar... Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya, Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya. İlk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk ayrılık!
Reklam
Han Duvarları
HAN DUVARLARI Yağız atIar kişnedi, meşin kırbaç şakIadı, Bir dakika araba yerinde durakIadı. Neden sonra sarsıIdı aItımda demir yayIar, GözIerimin önünden geçti kervansarayIar… Gidiyordum, gurbeti gönIümIe duya duya, UIukışIa yoIundan Orta AnadoIu’ya. İIk sevgiye benzeyen iIk acı, iIk ayrıIık! Yüreğimin yaktığı ateşIe hava ıIık, Gök sarı, toprak
ATATÜRK'ÜN MUHTEŞEM MAL VARLIĞI
I. MEVCUT ARAZİ: • 582 dönüm çeşitli meyve bahçeleri. • 700 dönüm fidanlık, buralarda meyveli meyvesiz muhtelif yaşlarda ve çeşitlerde 650.000 fidan vardır. • 400 dönüm Amerikan asma fidanlığı. Burada 560.000 kök bağ çubuğu vardır. • 220 dönüm bağ. Burada 88.000 adet bağ çubuğu vardır. • 370 dönüm çeşitli sebze yetiştirmeye elverişli
Sayfa 35 - Yakın Plan Yayınları
"yağız atlar kişnedi Bir dakika araba yerinde durakladı Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar... Gidiyordum, gurbeti gönlümde duya duya, Ulukışla yolundan orta Anadolu ya İlk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk ayrılıktır! Yüreğimin yaktığı ateşle hava ılık, Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı... Arkada zincirlenen yüksek toros dağları, Karşıda hisar gibi Niğde yükseliyordu, Sağ taraftan çıngırak sesleri geliyordu. "
Bu Toros etekleri köyleri gene iyiydi. Hiç olmazsa ocaklarında ışık yapacak odunları vardı. Bir de ipiltileri vardı, çam çırasından. Şu bozkır köyleri odun bilmezdi. Odun yerine tezek yakarlardı. Tezeğin de yalımı olmaz. Bozkır köylüklerinde gün kavuşur kavuşmaz, silme bir karanlık çökerdi dünyaya. Evlerin içi dışı aynı karanlıkta... Hiçbir ışık karanlığı delmezdi. Bir Kürt şairinin dediği gibi, bin yıllık mayalanmış bir karanlık çökerdi gecelerine.
Sayfa 302Kitabı okudu
Reklam
32 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.