Her yere yetişilir
Hiçbir şeye geç kalınmaz ama
Çocuğum beni bağışla
Ahmet Abi sen de bağışla
Boynu bükük duruyorsam eğer
İçimden öyle geldiği için değil
Ama hiç değil
MENDİLİMDE KAN SESLERİ
Her yere yetişilir
Hiçbir şeye geç kalınmaz ama
Çocuğum beni bağışla
Ahmet Abi sen de bağışla
Boynu bükük duruyorsam eğer
İçimden öyle geldiği için değil
I
O zamanlar gökyüzü biçilmiş buğday kokardı
Çiğnenmiş üzüm, mısır püskülü, bostan yaprağı
Toprak kokardı insan emeğiyle yoğrulmuş.
Rüzgâr serin sesli konuğuydu evlerin
Bulutlardan ağaçlardan saçlardan süzülen
Bir dirim duygusuyla doldururdu odaları
Yağmur ikinci adıydı akşamların
Günün yorgunluğu üzerine dökülen
Bir düş inceliğinde
Kadınlar ve erkekler arasındaki bazı konuşmalar, uçurumun kenarında bir çiçek kopartmak gibidir,yanlış bir sözcük söylerseniz bir utanç uçurumuna düşebilirsiniz, ama doğru sözcükleri seçebilirseniz, hiç unutmayacağınız bir anınız olur.
Yok olan bir şeylere benzerdi o zamanlar trenler
Oysa o kadar kullanışlı ki şimdi
Hayalsiz yaşıyoruz nerdeyse
Çocuklar, kadınlar, erkekler
Trenler tıklım tıklım
Trenler cepheye giden trenler gibi
İşçiler
Almanya yolcusu işçiler
Kadınlar
Kimi yolcu, kimi gurbet bekçisi
Ellerinde bavullar, fileler
Kolonyalar, su şişeleri, paketler
Onlar ki, hepsi
Bir tutsak ağaç gibi yanlış yerlere büyüyenler
Ah güzel ahmet abim benim
Gördün mü bak
Dağıtılmış pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar
Ve dağıtılmış pazar yerlerine memleket
Sayfa 52 - Yapı Kredi Yayınları - 16. BasımKitabı okudu
Ama bence kadınlar yanlış yola sapıyorlarsa kabahat kocalardadır. Kocalık görevlerinde üşengeç davranırlar, bizim hazinelerimizi yabancı kucaklara dökerler. Ya da çocukça kıskançlıklara kapılır, bizi baskı altında tutarlar ya da ne bileyim, döverler. O da olmadı mı sırf inattan verdikleri cep harçlığını azaltmaya kalkarlar. — Ee, bizim de tepemiz atar, ince filanızdır, ama kindar bir tarafımız vardır. Kocaların da akılda tutmaları gereken şey, kadınların da onlar gibi beş duyusu olduğudur. Kadınlar da onlar gibi görür, koku alır, onlar gibi tatlıyı ekşiyi ayıracak damak zevki vardır. Bizi başkalarına değiştirdileri zaman yaptıkları nedir? Eğlenmek mi? Öyle galiba. Bundan zevk duyuyorlar mı? Elbette duyuyorlar. Öyleyse, yanıltan zaafları mı? Evet. Ya bizim erkekler gibi zevk alma duygumuz, eğlence isteğimiz, zaafımız yok mu? Bize iyi davransınlar öyleyse, yoksa bilsinler ki bize yanlış yolu gösteren kendi yaptıkları yanlışlardır