Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
*~●。。Gözlerimi kaldırıp, benim için bir anlam taşımayan yıldızlara doğru bakıyorum. Ve bundan geriye kalan ben, hiçbir Sevginin evlat edinmek istemediği ve hiçbir Dostluğun onunla oyun arkadaşı olmaya yanaşmadığı zavallı terk edilmiş bir çocuk.
Sayfa 92 - Ayrıntı Yarınları çeviren Orhan TuncayKitabı okuyor
Ah! Bilsen, anneciğim, bugün okşanmak, sevilmek için ne kadar ihtiyacım var! Özellikle çocuk olmak, o mesut zamana biraz geri dönmeye nasıl muhtacım! Bugün dizinin, senin zavallı zayıf dizinin üstünde ağır çeken bu başın, bilsen, o çocuk başından ne kadar farkı var! Bu çocukla o çocuk arasında kırılmış, parçalanmış bir hayat duruyor.
Sayfa 248 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çeviri: Ali Faruk Ersöz, 3. BasımKitabı okudu
Reklam
Çocuk dediğin, sabah uyandığı saatten, kahvaltıda yiyeceği yumurtaya, okulda ne okuyup yazacağından, yemeğini yiyip ellerini yıkayacağı dakikaya kadar, attığı her adım başkalarının emir ve gözetiminde olan zavallı bir mahluk, bir tür mahpustur!
Sayfa 15
-"Çok gençmiş... zavallı çocuk.. O yaştaki birini kim öldürür ki?" -"Böyle şeyler oluyor." -"Güzel miydi... çekici miydi... seksi miydi?" -"Hayır. Güzel, çekici ve seksi olmak isterdi, ama değildi." -"O zaman öldürülmesi için bir neden yoktu."
Senin kadar zavallı bir insanla hiç uğraşmamıştım: cahil, ama zeki bilinen şeyleri değiştirmekte usta bu kusuru tatsız, ama saf genellikle inatçılığından, küçük sorunlarda dürüst ve adil sorun büyüdüğünde bütün duruşu korkakça sahtekârca
Reklam
İnsanı öpmeye koklamaya alıştırırlarda, sonra böyle karşısında soğuk soğuk mu dururlar.
MİRALAY FAZIL BEY'İN İKİNCİ İZDİVACI Miralay Fazıl Bey, Abdülhamid'in kendisine karşı gösterdiği müphem iltifatlara rağmen, belki bir gün bana bir kız teklif eder diye düşünerek, her ihtimale karşı, çok akıllı olan ablasına fikrini anlatır. «Abla iyi bir aileden, güzel akıllı bir kızla beni evlendirin>> der. Habibet hanım memnun
Zavallı zevcesi Gevheret'i bir buçuk yaşında Davud isminde bir erkek çocuk bırakarak vefat etmiş buldu. Tabii çok müteessir olmuştu. Oğlunun da kendini baba tanımadığına ve daima kendinden kaçmasına üzülüyordu. Çocuk, Gazi Paşa'yı baba bilerek seviyor, hiç kucağından inmiyordu. Sevmediği misafirler olduğu zamanlar Paşa'nın kucağında gözleri kapalı otururdu. Zavallı küçük Davud da iki buçuk yaşında vefat etmişti.
Hiç beni düşünme! Ben gönlümü yenerim. Ben kendime bir çare bulurum.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.