İnsan hakkında yazılmış en iyi kitaplardan birisi, okurken beni benden aldı diyebilirim. Kitabın amacı "kendini farket ki değişebilesin"
Kitabın önemli özelliklerinden biri; Bizim gibi kısa sürede önemli kültürel değişimler yaşamış bir topluma/insanlara, içerden ve dünyayı bilen önemli bir uzman olarak bizi bize bu kadar net anlatabilmesi.
Olayları tek bir ekolden yola çıkarak değil kapsayıcı bir tarzda ele alıyor. Kendisini, çevresini ve toplumu anlamak isteyen herkes -ki bu Engin Geçtan'a göre uzun ve yavaş bir süreç- bu kitabı mutlaka okumalı. Kendi adıma "nasıl yapacağım?", "neden böyle oluyor?" gibi birçok sorumun cevabını bu kitapta buldum.
Kişinin derinlerde yatan duygularını su yüzüne çıkaran, olayların perde arkasını oldukça kapsayıcı ve derinlikli anlatan bir kitap. Bunu yaparken de sade ve anlaşılır bir dil kullanan ender kitaplardan. Bu anlamda sanat eseri diyebilirim.
Kitap birey ve toplum, sorumluluktan kaçış, yalnızlık, kaygı, değersizlik, öfke ve kendini yaşamak gibi birçok konuda önemli değerlendirmeler yapıyor. Dil akıcı olsa da kitap yoğun bir anlatıma sahip olduğu için yorumlamak, sindirmek biraz yorucu. Fakat kolaya kaçmayanlar için de bir o kadar keyifli.
İnsanı anlamak, hayatı anlamlandırmak isteyen herkesin okuması gereken kaynak bir kitap.
Animal Triste ise bunu yapabilenlerin arasında yer alan çok iyi bir roman.
Anlatıcımız 100 yaşında bir kadın. Belki de değil.
