Can Yayınlarının, Lacivert Klasikler serisinden bir kitabı daha okudum.
Kitap 3 hikayeden oluşuyor. Birincisinin adı, İstiridye Korsanlarına Baskın, konusu ise: İstiridyeleri, korsanlar tarafından çalınan bir adam ile bu adama yardım etmek isteyen 2 arkadaşın korsanları tuzağa düşürmesi olayı.
Alıntı:
“Bir şey gördüğünüzde, hepsini bütününü görmelisiniz, yoksa görmenin ne anlamı kalır?”
İkinci hikaye ise: Çinago. İlk defa duyduğum bu kelime, Çinliler anlamına geliyor. İşlenen bir cinayet sonrasında bu cinayetin sorumlusu olarak görülen ancak aslında masum olan 5 Çinago’nun yargılanıp içlerinden birine idam cezası verilmesi ve isim benzerliği dolayısıyla idam cezası alan kişi yerine 20 yıl hapis cezası alan kişinin idama mahkum edilmesini konu alan bir hikaye.
Üçüncü ve son hikaye ise: Krala Bir Burun.
Rüşvet aldığı için hapishanede yatmakta olan bir mahkumun, kefaret bedeli olan on bir altını bulmak için çevirdiği dolapları anlatan bir hikaye.
Üç hikaye de güzeldi. London, ilk okunduğunda öylesine yazılmış gibi gelen hikayelerinde dahi bir mesaj vermekten imtina etmeyen özgün bir yazar. Bu hikayelerinde de farklı farklı mesajlar vermiş. Keyifli okumalar dilerim. :)