Yazardan yana umudum yoktu ama arkadaşlıktan doğan aşkı işlediği için Baharı Beklerken'e başlarken biraz hevesliydim. Şaşırtıcı bir şekilde de kitabı ortalarına kadar çok severek okudum. Amy'nin yaptıkları, Logan'ın tepkileri derken içim kıpır kıpırdı.
Gelgelelim ilerleyen bölümlerde tüm tadımı kaçıran bir lunapark sahnesi yaşandı ve bu sahne en amiyane tabirle mide bulandırıcıydı. Sadece bu sahneye de sınırlı kalmadı ve ilerleyen sayfalarda da bu tarz sinir bozucu sahnelerin devamı geldi. Benim de kitaba dair ne bir sevgim ne de heyecanım kaldı.
Hayatımda okuduğum en ayran gönüllü, en ne istediğini bilmeyen, en baş para etmez karakterlerden biriydi Logan. Aşk için, sevdiğin insan için savaşabilirsin, evet ama karşıdaki kişi bunu hiç hak etmiyorsa bu savaşın ne anlamı kalır ki? Bu yüzden Amy kitabın sonunda verdiği tepkiyi keşke Logan'ın nasıl biri olduğunu anlatıktan sonra verseydi demekten kendimi alamıyorum. Başkarakterlerin belli olduğu bir kitapta bunu istemek saçma biliyorum ama Amy'nin Logan gibi ayran gönüllü bir adamla değil de uğruna yapılanlara değen ve kendisini hak eden bir adamla birlikte olmasını canı gönülden isterdim.