Dublörün Dilemması
Okuduğunuz romanda, olayların akışıyla ilgisiz bölümlerin bulunması ihtimali 2'de 1
Kitaptaki bu alıntı, ne tür bir kitapla karşı karşıya olduğumuzu açıklar bir nebze.
Kurguyla alakası olmayan pek çok cümleyle karşılaşırız, fakat yine de okumamız sırasında en ufak bir sıkıntımız olmaz.
Biraz absürt, biraz kara mizah ve çokça aforizma, çizgi roman tadında bir kitap.
Menteş romanı Türkçe edebiyatta fazlaca karşılaşılmayan sıradışı olaylarla doludur. Ve bu sıradışı olaylar, son derece enerjik bir üslupla anlatılır.
"Romanı, saatte 300 km. gidebilen bir spor araba gibi tasarlıyorum. Dileyen okur yavaş yol alabilir, fakat hızlı okunmaya elverişli bir anlatımı benimsiyorum."
Diyen yazar için hız, romanın temel taşlarından biridir. Dolayısıyla kitaplarında uzun tasvirlere ve betimlemelere yer vermez. Bu durumu:
"Eskiden romancılar bir dağı ya da bir odayı detaylı bir şekilde tasvir ederken bugün görsel çağda yaşadığımız ve herkes her şeyi gördüğü için tasvir romanı hantallaştıran bir şeye dönüşüyor."
Şeklinde açıklar.
Nuh Tufan, İbrahim Kurban, Umur Samaz, Ferruh Ferman gibi romandaki karakter isimlerinden ise şu şekilde bahseder:
"Biz, benlik imgesi kaymış bir toplumuz. Dikkat edin, sarsak, sığ kızların genel adı “Kezban” oldu. Ayşe, Fatma, Yahya, Süleyman gibi geleneksel isimler ile Çağatay, Tonguç, Tuğçe gibi isimler arasında sınıfsal aidiyet çağrışımı farkı var. Roman kahramanlarımı bu yüzeysel algı ve banal tasniften muaf tutmak için orijinal isimler seçmeye çalışıyorum."
Keyifli Okumalar...