Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
İletişim Yayınları Cumhuriyet'in 100. yılına özel 100 portre adında biyografik güzel bir çalışma çıkarmış ortaya. Bu yüz portrenin neredeyse tamamı siyasilerden ve siyasetle ilgilenen yazarlardan oluşuyor. Sabahattin Ali, Vedat Türkali veya Rıfat Ilgaz da bu çalışma içinde olabilirdi. İletişim Yayınlarının, yayın politikasını az çok bildiğimizden dolayı ağırlıklı olarak Kürt siyasetçiler, genç devrimciler, tek partiyi eleştiren aydınlara ağırlık verilmiş. Ülkenin kurucu liderleri, tek parti döneminin önemli bakanları ve günümüzün siyasi liderlerine ise eleştirel bir gözle bakılmış.
Meraklı okurlar için ufak bir bilgi tazeleme olacaktır bu kitap. Okurken en çok dikkatimi çeken nokta şu oldu. 19. yüzyılın sonunda ve başında doğan jenerasyon Cumhuriyet'in kurucuları olmuş. Büyük mücadeleler vermiş ve büyük bedeller ödemiş. Sonrasında gelen jenerasyon ise 1940 ve 1950'li yıllarda doğanlar bugünkü Türk siyasetine hakim olanlar. Ama orada da ilginç bir detay var. Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, İbrahim Kalpakkaya gibi devrimci ve solcu insanlar gencecik yaşında ölürken; Devlet Bahçeli, Kemal Kılıçdaroğlu, Abdullah Gül, Meral Akşener, Recep Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç, Tansu Çiller ve Mehmet Ağar gibi isimler hiçbir liderlik vasfı olmadan, siyasi mücadelelerinde mağduru oynayarak zirveye tırmanmışlar. Bu ülkenin kaderi bir avuç sağcı, muhafazakar, çağı yakalayamayan, dinci, eyyamcı insanlara kalmış. O yüzden kitaptaki portrelere bakınca kaybedilen mücadeleyi, boşa geçen yılları ve çalınan istikbalimizi çok iyi anlıyorsunuz.
Tavsiye eser...
ب
Esselamualeykum ve Rahmetullahi ve berakatuhu kardeşlerim
Ahh Kudüs, Ahh Aksa'm, Ne çok şey söylenir de dil lal, kalp taş...
#kitapalıntıları
Kudüs, bir aşk hikayesidir ve aşk yolunda her adım hiçliğe atılır.
Eğer kalbini verdiysen kolay değildir, lakin zor da değildir, imkansız hiç değildir.
Gönüllü atlarsın alevlere, yanmaktan korkmazsın.
Zira bilirsin ; Hz. ibrahim (as) gibi ateşlere atsalar gül bahçesine döner gönlün, Hz. Yunus (as) gibi karanlığa hapsetseler umuda açılan dua olur dilin.
Tüm hikayelerin başladığı ve aslına dönüştüğü yerdir Kudüs, Ve anlarsın; Bir kere düştü mü bu aşka yüreğin, işte o zaman başlar hikayenin aslı.
Adın "Hiç" olur. Ve öğrenirsin; Hikayenin içinde 'Aşk' olacaksan, Kudüs'te "Yok" olacaksın.
Korkmayacaksın karanlıktan! "Gecenin örtemediği şehirdir Kudüs"
Eserin devamı olan #emanet 'i okumayı sabırsızlıkla bekliyorum.
247 syf.
7/10 puan verdi
Kitap uzun süredir elimdeydi. Sürekli başına bir şeyler geldi. Uzun süre evimin içinde kayboldu. Yarıda kaldı. Araya bir sürü kitap girdi. Sonra buldum. Bu sefer il dışı seyahatimde anne-babamın evinde kaldı. Yine ara verdim. Sonunda inat ettim. Kitabın başına bir şey gelmeden dün gece bitirdim. Kitap, konusu ve okuma sürecim garip bir ilişkiydi :))
Kitap çağı için önemli bir yapıt. Totaliter rejimler varlığını devam ettirdiği için hala güncel bir yapıt. Türkiye'de siyasi davalarda temel delil haline gelen 'yasaklı' ve 'tehlikeli' kitaplar düşünüldüğünde, ülkemiz insanlarının güncel bir gözle okumasını öneririm. Nihat Behram'ın İbrahim Kaypakkaya'nın yaşamını ve mücadelesini anlattığı kitap yaklaşık on yılda bir yasaklanıyor.
TV hala güncel konumu korurken yeni manipülasyon alanı sosyal medya oldu. Devletler burada mutlak denetim ve yönlendirme istiyor. Tabi her dönem olduğu gibi buna itirazlar ve karşı koyuşlar bir biçimiyle devam ediyor. Baskıcı rejimler için, tüm güçlerine rağmen hiç bir zaman dikensiz gül bahçesi olmayacak.
Batı ve Doğu hikayesinin birleştiği nokta
Orhan Pamuk, batı anlatısı olan oidipus hikayesiyle doğu anlatısı olan sührab hikayesini üst kurmaca yöntemiyle klasik anlatılardan da faydalanarak ve modern teknikleri kullanarak birleştirir. Cem hikayenin ilk kısmında babasının eski sevgilisi kırmızı saçlı kadınla ilişkiye girerek oidipus'un yerine geçer. Romanın sonunda cem'in oğlu
İrade Terbiyesi • İbrahim Ethem Bakar
Cemil Meriç’in “Kaderimi tayin eden kitaplardan biri.” “Disiplin içinde çalışmayı bu kitaptan öğrendim.” cümleleriyle reklamı yapıldı İrade Terbiyesi kitabının.
Piyasada Jules Payot’un “İrade Terbiyesi” kitabı da aynı reklam stratejisi ile satılmıştı. Ve ben o kitabı da okumuştum Son derece cinsiyetçi bir
Ben bu eseri okuma tembelliği çektiğim sıralarda okudum. Elime aldığım her kitabı yarım bıraktığım bu süreçte resmen bana ilaç gibi geldi Zavallı Necdet.
Necdet, yakışıklı mı yakışıklı, eğitimli, mavi gözlü, lepiska saçlı bir genç. Fakat bir hastalığı var. Aşk hastalığı. Karakterimiz Necdet, her kadının kendisine aşık olduğunu sanan, bununla
