İspanyollar tarafından yağmalanmadan önce dünyanın en büyük piramitini inşaa ettiler, çoğu Avrupa kentinden çok daha büyük şehirler kurdular, kendi ekonomik düzenleri ve dinleri ile gelişmiş bir imparatorluk kurdular. İspanyollar tarafından getirilen hastalıklar ve işgaller ile beraber yok oldular.
"Yeni keşfedilmiş milyonlarca üyesi bulunan bu halkın ne büyük bir vahşilik ve ilkellik içerisinde yaşadığı ve yeni kıtaya ayak basan İspanyolların "beyaz adamın yükünü" sırtlanarak buradakilere uygarlık getirdiği söylenir. Peki ama gerçekten bu anlatı doğru muydu? Aztekler İspanyollarla karşılaştığında sefalet içinde miydi? Teknolojiyi, bilimi, kültürü, refahı ve uygarlığı bu topraklara Avrupalılar mı getirmişti? Yaşanması tercih edilmeyecek bir hayat mı sürüyorlardı? Aztekler: Yağmalanan İmparatorluk Amerikan yerlilerinin tarihini, büyük titizlik ve orijinal tarihi verilerin sunduğu isabetle yeni baştan ele alıyor. Yeni Dünya'nın insanlarının tarihini ilk defa, yerli halkın kendisi tarafından yazılmış metinlerin bütün zenginliğinden beslenerek sunuyor.Camilla Townsend, yerli Meksikalıları egzotik ve kana susamış figürler olarak gören Avrupalı klişelerin yerine onların daha anlaşılabilir ve insani tasvirlerini ortaya koyuyor. Bu çalışmada, fetih ne bir kıyamet anı ne de Meksikalıları var eden bir başlangıç hikayesidir: "Mexica" halkı, Avrupalıların gelmesinden çok önce kendisine ait bir tarihe sahipti ve İspanyol kültürüne ve sömürgesine öyle kolayca teslim olmadı. Aksine politik tabiiyetlerini yeniden düzenlediler, yeni yükümlülüklerine uyum sağladılar, yeni teknolojileri benimsediler ve hayatta kaldılar".