520 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Nakkaş Polisiyesi ve Kronolojiden Öneriler(+18)
,
Orhan Pamuk
Orhan Pamuk
, deyince herkesin aklına tabi ilk Nobel alan ilk ve tek Türk yazarı geliyor. Öncelikle Nobel kısmına girmek onu tanımak için bence gerekli. Bir yazarın Nobel Ödülü alabilmesi için ülkesi eğer ki Dünyadaki Güçlü ve Söz Sahibi o meşhur ülkelerden değilse, kendi ülkesi ile ilgili sorunlu olması gerekir. Nobel çünkü kaos sever, entrika sever,
Benim Adım Kırmızı
Benim Adım KırmızıOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202316,3bin okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
Ah, beklemek..! Sen ne kadar tatlı, ne kadar güzelmişsin... Şehir Mektupları kitabı Ahmet Rasim’in doğup büyüdüğü şehir olan İstanbul’dan her yönüyle bahsettiği şehir, kültür, sanat, insan merkezli onlarca mektubundan oluşmaktadır. 1890’lı yıllarda daha ziyade Malumat gazetesinde yayımlanan mektuplarında Adalar’dan, Bakırköy’den ve İstanbul’un çeşitli park ve bahçe alanlarından bahsederek, tasvirler yaparak İstanbul resmi çizer. Boğazdan ve mesire alanlarından haberler verir. Arkadaşlarıyla olan muhabbetini, şehrin güzelliklerini seyrederken karşılaştığı ilginç olayları anlatıyor.. Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir macerayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim
Şehir Mektupları
Şehir MektuplarıAhmet Rasim · Kum Saati Yayınları · 01,159 okunma
Reklam
208 syf.
9/10 puan verdi
Hayatı, insanı, kültürü gözlemleyen bir düşünür… Hegel, Nietzsche, Whitehead, Muhammed İkbal ve Malik Bin Nebi gibi yazarların metinleriyle ilgili çalışmalar yapan fikir yazarı… Ve Medeniyet Tasavvuru Okulunun kurucusu… Yusuf KAPLAN!.. Dertli… Derdi çağlar ötesi… Zihnimizin çağdaş hurafeler çöplüğüne döndüğü bir asırda Müslüman zihninin ve
Yol Haritası
Yol HaritasıYusuf Kaplan · Mecra Kitap · 2022412 okunma
68 syf.
10/10 puan verdi
Sayın R. ki ben kendisine Rafet diyorum. En aşina olduğum isim Rafet El Roman'dan dolayı Rafet sanırım. Sizler okurken Rasim, Rıza, Rıdvan gibi seçenekler kullanabilirsiniz. İşte kitap Rafet'e yazılan bir mektup ve ona duyulan derin bir aşkı anlatıyor. Dün bir kaç arkadaşın okuyup alıntılar paylaştığını görünce kitabı okuduğumu ancak inceleme yazmadığımı fark ettim. Her okuduğum kitaba inceleme yazma isteğim nedeniyle bu kitabi es geçmemek adına iki satır bir şeyler karalayabilmek için tekrar okuyayım dedim ancak okuyamadım. Çok sıkıcı geldi. Halbuki ilk okuyuşumda çok etkisinde kalmıştım. Yani sonuç olarak Stefan Zweig kitapları okuyacaksanız eğer sessiz sakin bir ortamda kitabın satırlarını görebilecek kadar bir loş ışıkta okursanız emin olun kendinizden geçeceksiniz. Başka türlü sıkılabilirsiniz.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022226,2bin okunma
55 syf.
6/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Ahmet Rasim / Leyal-i Iztırâb Kitap Yorumu
Ahmet Rasim, 1865 yılında dünyaya gelmiş yazarımız. 157 yıl önce.. Ve hâlâ eserleri burada, bizlerle. Söz uçar yazı kalır derler ya, bu da öyle işte. Göçüp gittiğimiz zaman bizleri topluma hatırlatan geride bıraktığımız eserler olacaktır. Ahmet Rasim'in bu eserine 6 puan vermem tamamen benden kaynaklı bir durum. İster istemez yakın zaman eserleri ile dilini ve yöntemini karşılaştırmamın verdiği tecrübesizlik. Eminim ki çok daha iyi okurlar daha güzel puanlara layık görecektir eseri. Klasik eserlere giriş yapacak bir okurun bu kitapla başlamamasını tavsiye ederim. Dili güzel, fakat tanımlar, betimlemeler yaklaşık bir 20 sayfa sürüyor. Olay çok sonradan başlıyor ve başladığı gibi de hemen bitiyor. Pek tat alamadım. Keşke bir 20 sayfa uzunnncaaaa girişten ziyade, olay daha erken başlasaydı. Şöyle düşünün; 2 saatlik bir film izliyorsunuz ve 1.30 saat bir giriş yapılıyor, olaylar, kişiler henüz görünürde yok, yalnızca IZTIRÂB tanımları yapılıyor ve filmin kalan 30 dk gibi kısa bir süresinde ise aşırı akışkan, meraklandıran sahneler izliyorsunuz. Tam odaklandım ve beğendim derken film bitiyor..
Leyal-i Iztırab
Leyal-i IztırabAhmet Rasim · Kitapzamanı Yayınları · 2009175 okunma
345 syf.
10/10 puan verdi
·
34 saatte okudu
Hiçliğe Adanmış Bir Hayat
Neyzen daha küçük bir çocukken etrafına topladığı akranlarına kendi yaptığı kavalı çalarken, on üç yaşına geldiğinde sara (epilepsi) hastası olacağını nereden bilebilirdi? Bu hastalık bir yandan eğitim hayatının bitmesine sebep olurken, diğer yandan onu “Neyzen Tevfik” yapan yaşantısına da başlangıç olmuştu. İzmir Mevlevihanesi, İstanbul Fethiye
Azab-ı Mukaddes
Azab-ı MukaddesNeyzen Tevfik · Kapı Yayınları · 2012198 okunma
Reklam
505 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.