Merhabalar.🤗 Çok zorlu ama bir o kadar da keyifli bir yolculuktan çıktım. Zihnimde en basit şeylerin olağanüstü betimlemeleri geziniyor. Bu kitap hayal dünyanızın sınırlarını zorluyor, anlattığı şeyi anladığınız halde kafanızda soru işaretleri bırakıyor. Enfes bir deneyimdi.
*
İçeriğe çok değinmeden biraz kitaptan da bahsedeyim. Swann'ların Tarafı, Kayıp Zamanın İzinde serisinin ilk kitabı. Üç bölümden oluşuyor. Birinci bölümde Proust amcamızın çocukluğu, eşsiz betimleme ve gözlemleri, çektiği acıları, yanında olduğu halde kavuşamadığı annesine olan özlemi yer alıyor. (Sana çok gıcığım annesi. ) İlk bölümde ailesiyle ilgili baya fikir sahibi oluyorsunuz. Ailenin en sevimli karakteri ise bence büyükanne. Tam yanaklarını sıkmalıklardan. İkinci bölümde ise Swann ve onun okuyanı çileden çıkaran aşkı anlatılıyor. Kitabın en akıcı kısmı bu bölüm ama "aşkın gözü kördür" lafını bildiğiniz halde "bu kadar da kör olamaz" diyorsunuz. Ve son bölümde de yine Proust amcamınızın betimlemeleri karşılıyor bizi. Bu sefer hayalini kurduğu şehirlerin betimlemelerinde kayboluyorsunuz. Swann'a olan hayranlığı ve Swann'ın kızı olan Gilberte'e olan aşkıyla gülümsüyorsunuz.
*
Kesinlikle tavsiyemdir, okuyun.
Finnegan Uyanması 'nı okuyordum (Swann'ların Tarafını bitireli günler
