105 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Kara Çul Başına Geçe!
Hayatın sahtecilik, yalan, alavere dalavere, şarlatanlık ve üçkâğıtçılıktan ibaret olduğuna inanan bir Aga! Hacı Aga! Biraz da onun ağzından dinleyelim bugüne seslenişini: “Hacc’a gitmeden Hacı olur mu insan? Neden olmasın! Eğer doğru yalanları söylersen sen de bir gün Hacı olabilirsin elbet! İnsanlar aklını kullanmadıkça her zaman ama her zaman
Hacı Aga
Hacı AgaSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 20172,203 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yılkı Atı Kitap İncelemesi Nail Abbas Sayar, Türk köy edebiyatında eserler vermiş olan Yozgat doğumlu Türk romancı ve şair. Yılkı Atı eseriyle 1971 TRT Roman Başarı ödülü almıştır. Halk dilini kullandığı eserinde, kış tasvirleri yalın bir yapılmaktadır. - Duyduk, rüzgar efendi duyduk. Kış geliyor diyorsun. Hoş geldi, sefalar getirdi. Gökten ne
Yılkı Atı
Yılkı AtıAbbas Sayar · Ötüken Neşriyat · 20216,2bin okunma
Reklam
144 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
Jacques Ranciere
Jacques Ranciere
,
Cahil Hoca
Cahil Hoca
adlı kitabında, bir başka Fransız yazar Joseph Jacotot'un Belçika'da Fransız edebiyatı okutmanı olarak Telemak adlı bir kitabın iki dilli bir baskısı üzerinden, öğrencilerinin kendi kendilerine Fransızca'yı öğrenmesine kılavuzluk etmesini
Cahil Hoca
Cahil HocaJacques Ranciere · Metis Yayıncılık · 20142,310 okunma
345 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Neyzen Tevfik... İsmi öyle ya da böyle duyulmuş bir kişidir; kimimiz hicivlerinden tanır kimimiz neyinden kimimiz ise Aykut Elmas’ın videosundan :) Aslında nereden ve nasıl tanıdığınızın hiçbir önemi yok kitabını okumanız onun hakkında yeterli bir bilgi birikimine sahip olmanızı sağlayacaktır. Genel hatlarıyla güzel bir kitaptı ancak aradığım hicivlerini bu kitabında bulamadım, sanarım “Hiç” adlı bir diğer eserine bakmam gerekiyor. -Yanlış anlaşılmaya mahal vermemek adına bu benim kişisel beklentimdi.- İçeriğimize gelirsek şiirler; içtimai hicivler, felsefi şiirler, aşk şiirleri, portreler, kendim ve Neyzen hakkında yazılanlar olmak üzere altı bölüme; her bölüm de heceler ve aruzlar olarak ikiye ayrılmış. Dil ve anlatım bakımından aruzlu kısımların anlaşılması biraz güç, bu alanda yeterli bir bilgi sahibi olmayı gerektiriyor yahut dilerseniz harici bir kaynak kullanabilirsiniz. Sonuç olarak yazarının sadece ününden dolayı okunması gereken bir kitaptan ziyade gerçekten değerlendirilmesi gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Kişisel olarak içtimai hicivlerini ve aşk şiirlerini beğendiğimi söyleyebilirim. En yakın zamanda bir diğer eserini de okumayı düşünüyorum. En Beğenilen Alıntım: Bu halkın ruhunu, izanını boğmuş cehaletle, Çakal doğmuştur aslandan beşer şeklinde bir kitle. Benim En Beğendiğim Alıntım: Hangi cemiyet olursa girme taktırma yular, Goncası milliyetin ağyar elinde tez solar. Hür yaşa bak yadigârı ceddinin şu ordular Karşısında İtilaf orduları zor durdular, Düşmanı teshir eden başındaki mehpâre Türk! Herkese iyi okumalar dilerim...
Azab-ı Mukaddes
Azab-ı MukaddesNeyzen Tevfik · Kapı Yayınları · 2012198 okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Dizginlenmeyen Canım Doru...
YAZAR HAKKINDA Abbas Sayar; 21 Mart 1923'te Yozgat'ta doğdu. Liseyi (1941) Yozgat'ta bitirdi. Yokluk yüzünden üniversiteye gidemedi. Daha sonra Türkoloji öğrenimi yaptı. İstanbul'da yazın çalışmalarına başladı. Sekizi roman, altısı şiir kitabı olmak üzere on dört yapıtı var. Kırk dört yıllık gazetesinde yüzlerce, binlerce başyazı yazdı. 12
Yılkı Atı
Yılkı AtıAbbas Sayar · Ötüken Neşriyat · 20216,2bin okunma
105 syf.
·
Puan vermedi
Günümüz bu karakterde insanlarla dolu malesef, Karakter şöyle; fazla okumak lazım değil. insanı delirtir ve hayatın gerisinde bırakır. ama matematik dersinde dikkatli ol. dört işlemi bilmen yeter. para hesabını becerebilirsen kazıklanmazsın, anladın mı? hesap önemli; en kısa zamanda hayata atılman lazım. gazeteyi okuyabiliyorsun ya, kâfi. ticaret öğrenmeli, insanlarla muhatap olmalısın. beni dinlersen eğer, bir ton kitap okuyacağına, git ayakkabının bağını işporta tahtasına koyup sat, daha iyi. yüzsüz olmaya çalış; unutulma sakın! elinden geldiğince ortalarda boy göster. kendi hakkını al; küfürden, hakaretten yılma. lâf dediğin havada kalır. bu kapıdan kovulursan, öbür kapıdan gülümseyerek gir. anladın mı? yüzsüz, kaba ve cahil. bazen işlerin yolunda gitmesi için doğruymuş gibi davranmak gerekir. memleketimizin bugün böyle adamlara ihtiyacı var. günün adamı olmak lâzım. itikat, din, ahlâk, bunların hepsi lâf salatası. ama takiye yapmak gerek. çünkü halk için önemlidir. insanlara itikat gerek; yular takmak lâzım onlara. yoksa toplum dediğin bir engerek yuvasıdır; nereye elini soksan, sokarlar. insanlar itaatkâr, kaza ve kadere itikatlı olmalı ki sırtlarında güvende iş yapmak mümkün olsun. önemli olan yemek yemek, selam vermek, insanların arasına karışmak, kadınlara sırnaşmak, dansetmek, yapmacık yapmacık gülmektir. hele hele yüzsüz olmayı mutlaka öğren. bu devirde böyle şeyler geçerli olduğuna göre, ayak uydurmak lâzım.”
Hacı Aga
Hacı AgaSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 20172,203 okunma
Reklam
110 syf.
·
Puan vermedi
Bir zamanlar çelimsiz ve zayıf bir eşek varmış. Bu çelimsiz ve zayıf eşek yük çekmekten canı çok yanmış. Bu eşek bazen su taşır, bazen de odun çekerdi. Gece ve gündüz hergün üzüntü ve sıkıntıdaydı. Bu eşek o kadar ağır ve çok yükler çekiyordu ki eşeğin teninde yaradan tüy kalmamıştı. Bu eşeğin ne tüyü, vücudunda deri ve et bile kalmamıştı. Bir gün miskin eşek dolaşırken ilerideki sığırları görüp hayran kaldı. Sığırların ne palan sıkıntıları, ne de yular dertleri vardı. Ne de bu sığırlar inim inim inliyordu. (Eşek bu duruma) şaşırır ve düşünür. Eşek kendi durumunu gözünün önüne getirir. Bu gökyüzünde bizim yıldızımız yok mudur ki, bu yeryüzünde boynuzumuz olmadı? Biz yük çekmede mademki o sığırlardan üstünüz, öyleyse biz niçin boynuza layık olmadık? Bu öküzler gece gündüz her zaman buğday dişlerler, buğday otlarlar ve buğday işlerlerdi. Bu çelimsiz ve zayıf eşek ben de gidip buğday işleyeyim yazımı ve kışımı orada geçireyim der. Bu eşek gezerken yeşermiş bir ekin tarlası gördü. Sanki bu eşek o ekine kin tutardı. Eşek aşkla yeşermiş ekin tarlasına gidip işlemeye başladı. Bazen dişliyor bazen de ayağıyla çiğniyordu. Yiye yiye eşeğin karnı doydu, müziğe başladı. Biraz ağnandı, yere yatıp yuvarlandı. Eşek seslerinin en çirkinini çıkarınca, o ekinli tarlanın sahibi eşeğin sesini duydu. Tarlanın sahibi küfretmekle yüreği soğumadı. Çelimsiz eşeği döverek kendisini yatıştıramadı. Bıçağını çekip başka yerlerini bıraktı. Ama bu zayıf ve çelimsiz eşeğin kuyruğunu ve kulağını kesti.
Harnâme
HarnâmeŞeyhi · Kapı · 2021164 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
Bir Tös Vardı
1961 Anayasası'nda ilk kez kamu personeline sendika kurma hakkı tanındı. Bu yasa yürürlüğe girer girmez kurulan ilk sendika Türkiye Öğretmenler Sendikası kısaltmasıyla TÖS'tü. “1965-71 yılları arasında bir TÖS vardı. Okulların “Uyu uyu yat uyu!” diye derse başlamasına karşı çıkıyor, “Uyan Alim, uyan gülüm!” denilmesini istiyordu.” Yalnızca öğrencilere değil cehaletin karanlığında köylülere, işçilere, halka bir fener oldu TÖS'lü öğretmenler. Bu yüzden toprak ağaları, şeyhler, hocalar kim varsa saldırdı öğretmenlere. “12 Mart öncesi dönemde çok öğretmen dövüldü, öldürüldü. Başına yular takılıp yerde sürüklenen, cinsel organı kesilen öğretmen var. Yarın tarih bu utanç verici saldırıları bir köşesine yazacak.” Kitapta Fakir Baykurt'un Genel Başkanlığını yaptığı Türkiye Öğretmenler Sendikası'nın kuruluşuyla, büyümesiyle ve kapatılışıyla dev mücadelesine tanıklık ediyoruz. İddianameler, savunmalar, protestolar, boykotlar, askeri ve sivil cezaevleri. Fakir Baykurt'un sürgün günleri, 1969 Büyük Öğretmen Boykut'u, Erdal İnönü Rektörlüğünde ODTÜ günleri ve Deniz Gezmiş ile tanışmaları öne çıkıyor. Hacmi korkutmasın Fakir Baykurt'un anlatımıyla akıp gidiyor, okumuyor adeta olaylara şahitlik ediyorsunuz.
Bir Tös Vardı
Bir Tös VardıFakir Baykurt · Papirüs Yayın Dağıtım · 199743 okunma
408 syf.
·
Puan vermedi
#okudumbitti #AndreGide #Kalpazanlar #402sayfa #ŞubatAyı1ciKitap Selam canlar. 400 sayfalık kitabı 8 günde bitirmişsem bu o kitabın ne kadar beyin yakan bir kitap olduğunun en birincil kanıtıdır. Ben ne okudum böyle bilmiyorum. Bir kere şunu söylemek isterim bu kitabı okuyacaksanız ciddi anlamda çok kitap okuyan biri olmanız şart. Neden derseniz
Kalpazanlar
KalpazanlarAndré Gide · Can Yayınları · 2020611 okunma
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Önceki Çağın Akşamüstü, Nurdan Gürbilek’in Vitrinde Yaşamak (1980’lerin Kültürel İklimi) kitabının romana dökülmüş hâli bir bakıma: Öncesi ve o çağı yaşayan veya anlamak isteyenler için, “içerden” eleştiri kıvamında, tespitler sağlam, akıcı; hüzünlü ama tebessümü de hiç eksik olmayan… “ ‘Güzel çocuklar’ falan değildik ve ‘ne güzel çocuklardık’
Önceki Çağın Akşamüstü
Önceki Çağın AkşamüstüÖmer F. Oyal · Ayrıntı Yayınları · 201233 okunma
17 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.