İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor...
İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Tabiatın insana yapacağı en büyük iyilik, şüphe yok ki, vücudu böyle sert bir zırh ve içindeki ruhu da böyle bir çelik parçası haline getirmektir. Şehirlerin sarı derisini kırların kızıl derisine değişmedikçe, güneşin ve toprağın kardeşi olmak mümkün mü?
Derler ki: Aynı ağaçların, aynı tepelerin ve aynı göklerin sonsuz bir tekrarından başka bir şey olmayan kırların huzuru, sırf şairane bir icadın eseridir. Gerçekten, yaşamak becerisindeki yetersizliği yüzünden, şehirde mutlu olamayan şair, yaşadığı çevrenin dışında bir cennet var olabileceğini zannetmiş ve başkalarını da buna inandırmak için, asırlardan beri şiirin gücünden yardım dilemiştir. Bu bakımdan şairin özlediği tabiat, özlediği kırlar; olsa olsa kolayca süt, ekmek, peynir ve bal temin eden bir çiftlik olabilir.
Fakat kır, gerçek kır, sert toprakla, sert insanın boğuştu bir dünyadır.
Prag
Dünyayı hiç böyle hayal etmemiştik biz!
İyiydik,yoksul değildik bu kadar değildik hiç,
adam çoktu,zaman çoktu,hayal çok
daha çoktuk dünyanın az olduğu zamanlar
yeni bir hayal çıkıncaya kadar şehirde
yine aynı gözlerle dolup taşardı sinemalar
filme gitmezdik ki biz bir hayal seyrederdik!
Uçaklar üstümüzden uçuyordu,o kadar
vapurlar dalgacı,trenler kederli oluyordu,
hiç kanatlanmazdık ki biz ulaşmak için
ayrılanlar filmin sonunda nasılsa kavuşuyordu!
Ulaşmak kolay şimdi kavuşmaksa zor
dünya yollara düşmüş herkes gidiyor...
Nereye? Bir hayal arası bile vermeden
bir filmden diğerine koşturur gibi böyle?
Bir şehre gitmezdik ki biz bir hayale giderdik!
Gözlerim dolup taşıyorsa yeniden,ne filmin sonu
acıklı ne de geri dönüyor şehirlerin ruhu,
gözlerinde bir şehri çocukluğunu gördüm ben,
adam gibi biri kadının hayalini paylaşıyordu..
Prag için iki hayal,siyah-beyaz olsun lütfen!
GENÇ DERGİ /ŞUBAT 2017/KANADI KIRIK KUŞ MERHAMET İSTER
İncitmemek… “Eğer sadakaları gizler ve gizlice fakirlere verirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.” (Bakara, 217)
İncitmemek, incinmemek zarafetin dengesi. Bunun şahidi “Sadaka Taşları.”
Bir buçuk iki metrelik mermerler, üstte çanağa benzer bir oyuk, bırakılan paralar.
Hepimizin yüzümüzü çevirdiğimiz yönleri var. Kıblemiz var, secdemiz var,