Bazıları sanatla zenaatı birbirinden ayırır. Beyhude bir ayrım. Daha doğrusu sanatçının kendilerini ötekilerin üstünde tutmak için seçtiği ve gariptir destek bulduğu bir şey. Batı'dan bize gelmiş. Bizde "dahi" yoktur. Herkes işini yapar. İşini iyi yapmak ahlak gereğidir. Zenaat erbabının yaptığı bir sandalye bir mezar taşı ile ressamın tablosu arasında ne fark var? Efendim ressam tablosuna kendini katıyormuş, yenilik yapıyormuş vesaire. Öteki de yapıyor. Sanatçının yüce, erişilmez bir mevkiye çıkarılması pagan döneminden kalmadır. İlla bir ayrım yapılması gerekiyorsa onu Cenab-ı Hak kitabında bildirmiş. Ulu olan ancak takva sahibi olandır. İster vezir, ister şair, isterse çömlekçi olsun. Dâhilik abartıdır. Tevazu asıldır.
Seni Sevmek Güzel
Merhaba saklı sevdam.. Bu gece bir eşkiya kadar yürekli, Ama bir serçe kadar, ürkek geldim sana.. Aslında şu an birkaç şehir ötemde değilsin.. Senin sokağına, senin gecelerine benzemez, Buralar soğuk olur.. Üşüme diye, sobanın yanı başına koydum hayalini.. Hani sokak lambasının, dokunduğu yer.. Hani cam kenarı mı, can kenarı mı, Benim bile adını
Reklam
Bezik oynayan kadınlarda Ester'in söylediklerine dair:
"...Kişilerin bu algılamalarının yalnızca nesnel zamanlarına ilişkin olmadığı da bir kez daha anımsatılmak elbet. Gerçekten de: Cemile, Ce­mal ve Seniha’nın anımsamalarının da hep yoz­laşmayı ve bir çürüme sürecini yansıttığı görü­lüyor. Geçmişleri de yıkımlarla dolu kişilerin. Sanki geçmişleri geleceklerinin bir belirtkesi. Üç söylemde de
Sayfa 216Kitabı okudu
372 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
güzellikle yâd ettiklerimizden
Eski kelimelere aşina da olsanız yine de yanınızda yer yer sözlük isteyen bir eser. İnceleme türünde. Vezin kafiye lisan eleştiri eserler vs hakkında edebiyata dair bölüm bölüm yazarın şahsi görüşleri mevcut. KItabın son kısmında mülakat , tamamlanmamış makaleler , el yazısıyla edebiyata dair notlar yer almakta . Şairligi kadar en az nâsirligi
Edebiyata Dair
Edebiyata DairYahya Kemal Beyatlı · İstanbul Fetih Cemiyeti · 2015144 okunma
Covid-19 ve teknoloji Dün, dünden bir önceki gün, yarın ve yarından sonraki gün ve günlerdeki olanlar ve olacaklar gibi tıpkısının aynısı olan bir sabah daha bir işe gitme eylemi için uyandım telefona kurulmuş bir alarm ile tabi ki! Yoksa uyanmak öyle kolay değil bu büyük şehirde. Üstünüzden tır geçmiş gibi uyanırsınız. Uyanırsınız dediğim öyle
şiirde de ordu millet bölümünden;
Bu vatan toprağında bir millet diye vâr olduk olalı başlıca şiârımız olan ve her tarafımızda göze çarpan tebaiyyet ( bağlı olma ,buyruk ,kanun) fikri, şiirimizjn son besyuz senesinde de sarâhatle (açıklıkla) göze çarpar. Şiir bahsinde de ordu millet olduğumuzu bir hakikat gibj kabul edebiliriz. Lisânın zevkin tahassüsün (duygulanma) idrâk etmis olduğu yenilik ve tâzelik merhaleleri bizde hiçbir zaman fazla bir aykırılık göstermedi. Gerek şâir ve gerek de nâsirlerimizin zaman zaman ayrılışlari yine çığırın hadd-i marûfunda kaldı. ........ (dönem dönem değinir ve sonra neredeyse şu an bile güncel bir tespite gelir) Sanat şahsi oldukça şahısların renk renk bir kalabalık olduğu anlaşıldı. Gerçi hâlâ eski tebaiyyet âdetini terk etmemiş olan halk, buna itiraz etmedi ve yalnız hayretle baktı. Ancak seneler geçtikçe halkın nazarında şâir demek toy, küstah, bâlâpervâz (atıp tutan palavraci) sünepe ciddiyetsiz tufeylî (asalak) ve bilhassa akilsiz ve mektep kaçkını bir mahlûk olarak tecelli ediverdi. Eski zarîfler şuarâ dedikleri vakit, rindane yaşar insanlari derûnî bir tezyifle (alayla) karşıladıkları vakit bile zâhiren hürmet ederlerdi; çünkü bu sınıfın resmilesmis bir itibarı vardı; onu ihmal edemezlerdi. Lâkin zamanımızda şâirler diye bir gençler mevkibi (alay, takim) göründüğü vakit istihkarın (aşağılama ) en pes perdesinden bir mânâ hasıl oluyor.
Sayfa 19 - istanbul fetih cemiyetiKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 391 ile 400 arasındakiler gösteriliyor.