GİYOTİN KURBANI KADINLAR
Giyotinde yalnızca erkekler başlarını kaybetmediler. Onun öldürüp unuttuğu kadınlar da oldu, zira onlar Kraliçe Marie Antoinette kadar önemli değildiler. İşte üç örnek: Olympe de Gouges'un kafası, kadıların da vatandaş olduklarına inanmayı sürdürmesin diye 1793'te Fransız Devrimi tarafından uçuruldu;
Marie-Louise Giraud, Fransız ailesine karsı suç teşkil eden davranışlarda bulunmaktan, yani kürtaj yapmaktan ötürü, 1943'te Paris'te idam sehpasına yürüdü; o sırada giyotin Münih'te bir kız öğrencinin Sophie Scholl'un
kafasını, savaş ve Hitler karşıtı el ilanı dağıttığı için kesiyordu: "Ne üzücü," demişti Sophie. "Böylesine güzel bir gün, böyle bir güneş ve ben gitmek zorundayım."
Avusturya ve Prusya'dan kaynaklanan askerî tehditler daha radikal politikaları gerektiriyordu. 1792'de krallık kaldırıldı ve cumhuriyet ilan edildi. 1793 yılında Kral XVI. Louis ve Kraliçe Mary Antoinette idam edildi. Daha sonra "Jakobenlerin" ve liderleri Maximilien Robespierre'in başını çektiği hükümetin aşırı kanadı Kamu Güvenliği Komitesi, gücü eline geçirdi. Büyük bölümü köylü ve şehirli işçilerden oluşan 40.000 insanın hayatlarını kaybettiği terör dönemi başladı. 1794 yılında Robespierre'in kendisi de giyotine gönderilince terör dönemi sonlanmış oldu. 1795 yılında ülkeyi Direktuvar Hükümeti yönetmeye başladı. 1799 yılında ise genç General Napolyon Bonapart gücü eline geçirdi.
"Alabildiler mi peki bu hakları?"
"Hayır. Daha sonra da sık sık görüldüğü gibi, kadın hakları meselesi devrimle bağlantılı olarak ortaya atılmıştı. Ama yeni bir düzen kurulur kurulmaz, yine o eski erkek egemenliği oluşuverdi."
"Çok tipik."
"Fransız Devrimi sırasında kadın hakları için en çok uğra- şanlardan biri de Olympe de Gouges'du. 1791'de, yani Devrim'den iki yıl sonra Kadın Hakları Beyannamesi yayımladı. Yurttaş Hakları Beyannamesi'nde kadınların doğal haklarına çok fazla yer verilmiş değildi. Olympe de Gouges kadınlar için erkeklerle tamı tamına aynı hakları istiyordu."
"Ne oldu sonuç?"
"1793'te idam edildi. Ve kadınlara her türlü politik faaliyet yasaklandı."
"Rezalet!"
"Asıl 19. yüzyılda güçlendi kadın hareketi -hem Fransa'da hem de Avrupa'nın diğer bölgelerinde. Ve bu mücadele çok yavaş da olsa meyve verdi sonunda.
Örneğin Norveç'te kadınlar 1913'te seçme hakkı elde etti. Birçok ülkede eşit haklar için mücadele sürüyor."