Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gandi hain miydi, kahraman mıydı?
Kimdi bu Gandi? Cidden Hintlileri, İngiliz'in elinden o mu kurtarmıştı? Gerçek adı Mohandas Karamçand olan Gandi, 1869'da İngiliz işgalindeki ve Müslümanların yüzde 60-65 gibi büyük çoğunluğunu oluşturduğu ve yaklaşık bin yıldır Müslüman Türklerin idaresindeki Hindistan'da doğar. 1888'de İngiltere'ye gider ve birlikte
1915'deki 24 Nisan kararını alanları rahmetle yâdetmek... Rahmetle, şükranla ve iftiharla yâdediyoruz biz de...
Reklam
Canım Muzafferim, bizler o yıllarda Türkü, Kürtü, Müslümanı, Ermenisi, Rumu, Yahudisi, Bulgarı, Sırpı ve Arapıyla tek bir millettik. Büyük devletler bizi yıkmak için hepimizi birbirimize düşürdüler. Senin şimdi okuduğun Galatasaray Lisesi 1915 yılında hiç mezun vermedi. Neden biliyor musun? Çünkü tüm öğrencileri Türkü, Yahudisi, Ermenisi, Rumuyla Çanakkale'de şehit düşmüştü.
Einstein, 1915'te genel görelilik teorisi­ ni tamamlamaya çalışırken, "Merakım çalışmamı engelliyor;· diye dert yanmıştı.
Bu kitap, bir 1915 kitabı olmaktan çok, Hrant Dink'in deyimiyle "1915 metre derinliğinde bir kuyu"dan çıkamamanın kitabı.
Sayfa 11 - Metis Yayınları
The prisoners’ photos soon arrived in Paris. The Allies were stunned to learn who had slipped through their fingers. The thin man was Enver Pasha, the fat one Bahaeddin Şakir. They were two of the world’s most wanted war criminals. The blood of a million murdered Armenian, Greek, and Jewish civilians was on their hands. Meanwhile, the mastermind of the operation waited patiently in Berlin. He was another Turk, Talaat Pasha, aka the Grand Vizier. As wartime leader of the Ottoman government headed by the Young Turks, allied with Germany during the war, he was the principal architect of the genocides. Before the war, the Young Turks cooperated with the Ottoman Empire’s ethnic Armenians in politics. But by the spring of 1915, Talaat had decided to destroy the Armenians, along with Greek Christians who lived in Anatolia. He also began an attack on the Jews. But he could not have pulled off the murders without the help of Enver, his war minister, and Bahaeddin, his propaganda chief. When the Ottoman Empire collapsed at the end of the First World War, the three fled under threat of execution. In the fall of 1918, their German military allies helped them escape justice and gave them sanctuary.
Sayfa 208 - pdfKitabı okudu
Reklam
Bulundukları bölgeden isyan edenleri uzaklaştırma kararı Van’daki Ermeni isyanı ile alınmıştı. Ancak yolculuk sırasında uyulması gerekenler de belirtilmişti. Talat Paşa’nın 23 Mayıs 1915 tarihli telgrafı buna bir örektir: “... Nakli gereken Ermenilerin sevk ve iskânlarının sağlanması yerel idare memurlarına aittir. Iskân yerlerine sevk edilen Ermenilerin can ve mallarının korunması ile beslenme ve istirahatleri yollarında bulunan idare memurlarına aittir. Nakledilen Ermeniler bütün taşınabilir mal ve eşyalarını birlikte götürebilir.”
Bir de birileri 1915, soykırım falan derse ya 1995 deyin, ya burnunuzun dibindeki 1995.
Defne Ormanı
Ekmeğin sahipsiz felsefesini Felsefenin sahipsiz ekmeği Ve yıkıldı gitti Likya Hâlâ yeşil bir defne ormanı altında. MELİH CEVDET ANDAY (1915-2002)
Sayfa 27 - Zend Kitabevi, 2005Kitabı okudu
Çanakkale'de 1915 Mart'ındaki başarısızlığın üzerinden otuz yıldan fazla geçtikten sonra Churchill, II. Dünya Savaşı anılarından son anda sildiği bir cümlede, 1911-1915 yılları arasında yürüttüğü Deniz Kuvvetleri Bakanlığı hakkında "Benim altın çağımdı," diye yazmıştı. Muhafazakar çevrelerde ve Parlamento'da, 18 Mart deniz saldırısındaki başarısızlıktan, öngörüsüzlüğü nedeniyle Churchill'in sorumlu olduğu yolunda sesler yükseliyordu. İlk somut suçlama, Churchill'in mayınların yaratacağı tehlikeleri göremediğiydi.
Sayfa 364 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, çev. Süha SertabiboğluKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.