Kadınların özgürleşmesinden söz edildiğinde hep Süreyya Ağaoğlu'nun yazdığı bir kitabı hatırlarım. Böyle Bir Hayat Geçti adlı kitapta Süreyya Ağaoğlu çok ilginç bir olaydan söz eder. Kendisi Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra , yine hukuk alanında ilk doktara yapanlardan bir başka hanımla birlikte Ankara'da bir bakanlıkta çalışmaktadır. İşlerini
HASAN KANTARCI’YLA “YOLLARIN İZİNDE”…
M. NİHAT MALKOÇ
Herhangi bir kimsenin, daha çok bir edebiyatçının gerek yurt içinde gerekse yurt dışında gezip gördüğü yerlerdeki toplumları, kentleri, mekânları, yaşayışları, âdet ve töreleri, gelenek ve görenekleri, doğal ve tarihî güzellikleri, ilgi çeken değişik yönleri edebî bir üslupla kaleme alarak
Doğan CÜCELOĞLU başarılı bir psikolog olmasının yanında yaptığı televizyon programlarında da dikkati çeken isimdir benim için.. Bu kitabını İnsan İnsana Sohbetler Programı'nda konuk ettiği kendi bünyesinde çok başarılı olan 11 kişiyi bir araya getirerek çarpıcı noktaları alarak hazırlamış.Üstün DÖKMEN'le başlıyor sohbet, kendisi ailesininde
...
Çiçekleri gökyüzüne savurup
Gönlümüze pencereler açmalıyız sevgilim
Sevgilim
Bir gece yarısının patlayan ışıkları
Sevmeyi gidenlerle sevmek
Sevmeyi ter içinde kucaklamak
Bir avuç tütünün basılması kanıma
Olgun bir meyvanın başlayan çürümüşlüğü
Saksıda unutulmuş karanfiller.
Bitimsiz şarkılar söylemek karanlıklara
Şu kudurgan
Şu ağları gerilmiş hayatın berisinden.
Bizi bu sevdanın koynuna salan
İlk ayrılığı ellerimizin
Günüm kendini çoğaltan bir el yazması
Bir gece baskını yüreğim.
Eser Türkiye'de tarih alanında isim yapmış insanları konu ediniyor. Eser Ahmet ŞİMŞEK editörlüğünde hazırlanmış, Ahmet ŞİMŞEK bu tarihçilik ve metod alanında hazırladığı kitaplarla ön plana çıkan bir yazar. Eserde önce tarihçilerin biyografisi veriliyor. Sonra Türk tarihine katkıları ve çalışmaları ele alınıyor. Kitapta Özer ERGENÇ,Musa ÇADIRCI, Ahmet Yaşar OCAK, Semavi EYİCE, İsmail AKA gibi pek çok tarihçi ele alınmış. Her makalenin sonunda usta tarihçilerin eserlerinden belli bölümlerde aktarılmıştır. Her şeyden önemlisi makalelerin yazarları ve ele alınan tarihçiler arasında hoca talebe ilişkileri de bulunuyor. Mesela Ahmet Yaşar OCAK ve Haşim ŞAHİN gibi
Dikkat spoiler içerir.
Kıbrıs'ta gazetecilik okurken Vatan gazetesinde staj yapan ve okulu bitirdikten sonra aynı gazetede çalışmaya başlayan Çağdaş Ulus'un hapishaneye girmesi ve o dönemdeki gazetecilerin durumunun anlatıldığı bir araştırma eseri. Zamanında Gülen destekçisi İhsan Kalkavan hakkında bir kaç haber yaptığı için ölümden dönen gazeteci, bir akşam evinden KCK üyesi olduğu iddiasıyla alınır ve nezarete götürülür. Gazeteci sıfatıyla yaptığı bazı görüşmeler yüzünden içeri giren Ulus, masum olmasına rağmen 268 gün boyunca Metris, Kandıra ve Maltepe cezaevlerinde yatar. Burada Kuzey Irak'a gittiği, orada talimatlar aldığı vb iddia edilir. Ama pasaport kayıtlarında her şey ortaya çıkar. Kendi hapishane günlerini anlatırken bir yandan da Ahmet Şık, Nedim Şener, Soner Yalçın, Doğan Yurdakul gibi o dönemde içeri giren gazetecilerle ilgili haberleri de yaşadıklarını da paylaşır. Ayrıca Vatan gazetesinden abisi Mustafa Kutlu, Emin Çölaşan ve ailesinin kendisine nasıl destek olduğunu da anlatıyor. Ayrıca uluslararası mavi basın kartı olan Mustafa Özer'in MİT elemanı olması sebebiyle Çağdaş ile beraber gözaltına alınmasına rağmen serbest kalması gibi detaylara da yer veriliyor. Cezaevlerinin durumunun da anlatıldığı bu kitap gazetecilik mesleğini merak edenlerin faydalanabileceği bir eser.
Cemaat İsterseÇağdaş Ulus · Kaynak Yayınları · 20135 okunma
"düşün ki bir dağdasın her yanın kar altında
ışıklar çok geride kalmıştır gece yarısıdır
ayak izlerini silmiştir köpüren rüzgâr
dalları yorgun ağaçlar kapaklanmıştır yerlere
sıcacık kalan tek yüreğindir ışıklı günlere yaslanan."
Ahmet Özer
Mehmet Kaplan, edebî eserlere yeni bir bakış açısı kazandırmış, onun kendine has bir bütün olduğunu vurgulamıştır. Kendi aktarımıyla metin tahlilinde yapılması gereken şeyler şunlardır: “Metinde mevcut her şeyi manalandırmak, müellifin şahsî davranış tarzına bağlamak, bütün ile arasındaki münasebeti meydana çıkarmak icap eder.
Kendi ifadeleriyle