İkinci Kılıç Arslan, kocadığı zaman ülkesini on bir oğlu arasında bölüştürdü. O, belki de bunu yapmakla kardeş kavgasının önüne geçmek istiyordu. Fakat umduğunun tam aksi çıktı ve koca kahraman, bahtsız kötürüm Kılıç Arslan ömrünün son günlerinde oğullarının taht için çarpışmağa başladıklarını gördü. Artık kendisinde d hiçbir hâkimiyet kalmamıştı.
Melikşah ölünce Anadoluya gelen Kılıç Arslan İznik'e yerleşti ve İzmirdeki Türk beğlerinden olup korsanlıkla BizanslIları yıldıran Çaka Beğin kızıyla evlendi. Haçlıların akını Kılıç Arslan çağında başladı. Öncülerinden Rainaud'nun buyruğunda olan Alman ve Lombardlara Kılıç Arslan 15.000 kişiyle saldırıp bunları İznik yöresindeki bir
Reklam
Olünce bir başkası daha ötesini dü­şünür, ondan sonraki daha ötesini, böylece sürer gider. İşte bunu anlamak, yazgısına razı olmanın acı lezzetini tattırıyordu yaşlı a­dama.
Dostoyevski'nin sırrı budur: Onun Tanrı'ya ihtiyacı vardır, ama onu bulamaz. Bazen ona ait olduğunu sanır ve o anda esrimeye tutulur, inkâr etme ihtiyacı onu yeniden yeryüzüne fırlatır. Tanrı ihtiyacını ondan daha şiddetli idrak eden olmamıştır. "Tanrı benim için şu yüzden gereklidir," der bir keresinde, "çünkü o insanın her zaman sevebileceği tek varlıktır." ve bir başka sefer, "İnsan için, önünde eğitebileceği bir şey bulmaktan daha kesintisiz ve daha acı verici bir korku yoktur." Bu Tanrı eziyetini altmış yıl çeker ve Tanrı'yı tıpkı acılarının hepsini sevdiği gibi sever, onu her şeyden çok sever, çünkü o bütün acıların en ebedisidir ve acıya olan sevgisi varoluşunun en derin düşüncesi anlamına gelmektedir. Hayatı boyunca ona ulaşabilmek için mücadele etmiş ve inanca "kuru bir ot gibi" susamıştır. Ebediyen parçalanmış olan birliğe kavuşmak ister, ebediyen kovalanan sığınacak bir yer; ebediyen kovulmuşa, tutkunun bütün hızlı akıntılarıyla sel gibi akana bir çıkış, bir huzur, bir deniz gereklidir.
Sayfa 200Kitabı okudu
Kafan bulanıyor artık, diye düşündü. Aklını başına almalısın. Aklını başına al ve erkek gibi acı çekmeyi öğren. Ya da balık gibi, diye düşündü.
Bilgi Yayınevi
150 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
ALGININ KAPILARI __Aldous Huxley
Dünyaca ünlü ingiliz büyük yazar Aldous Huxley 'in en iyi kitaplarından biri hatta başyapıtı diyebilirim Algıların kapıları adlı kitabına çok sıradışı ve kafa acıcı arika bir kitap.Aldous Huxley'nin ilk saykodelik deneyimini anlatıyor. Kitap, Huxley'in Meskalin ile yaptığı yolculuğu, deneyimlediği içgörüleri ve gördüğü estetik güzelliği anlatmaktadır. Ayrıca kitap dünyanın en harika rock gurubu olan The doors'sun solıstı jımm morrisonunda bu kıtaptan yola cıkarak gurubun ısmını verdıgı bilinir Huxley'in psychedelic deneyimi, algı etrafında psikolojik ve felsefi fikirler geliştirmesine yardımcı olmuştur. Dar bir algı alanında yaşadığımıza inanıyordu. Yaşamlarımızı iyileştirmek için zihinlerimizi daha geniş bir algısal deneyime açmamız gerekiyordu. Yaşadığı deneyim nedeniyle Huxley başkalarına Meskalin'i tavsiye etti. ALGININ KAPILARI ___ Aldous Huxley İnsanın tüm evrende kesin olarak düzeltebileceği tek bir şey vardır; kendisi. Kendimizi evrenin tek varisi olarak hissettiğimizde, deniz damarlarımızda aktığında…ve yıldızlar mücevherlerimiz olduğunda, bütün şeyler sonsuz ve kutsal olarak algılandığında, tamahkarlık veya kendini üstün görmek için güç peşinde koşmak için veya kasvetli zevk biçimleri için nasıl bir güdümüz olabilir Doğası gereği vücut bulmuş her ruh tek başına acı çekmeye ve zevk almaya mahkumdur. ___ Willam blake___ Eğer algı kapıları temizlenseydi her şey insana olduğu gibi görünürdü: sonsuz.
Algı Kapıları
Algı KapılarıAldous Huxley · İmge Kitabevi Yayınları · 20181,183 okunma
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.