Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Eğer bitmiş bir şey sana acı veriyorsa, duyduğun acı o şeyin kendisinden değil; verdiğin değerin ona değmemesindendir." ~WİLLİAM GOLDİNG~
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Dikkat spoiler içerebilir!!!
Ezidiler inançlarına göre tanrı ve yedi melek vardır başmelek de Melek tavustur. Dinlerindeki yanlış bir sanıdan doğan bir zulmün hikayesi... Mardini gördüm çoğu farklı dinden Bir arada yaşayan insanlar herkes herkesin dini inanışlarına saygı duyuyor . Bu çok hoşuma gitti. Kitabı okurken Mardine gitmem çok tatlı bir tesadüf oldu :) Kitaba göre herhalde eski Mardin çok acımasız. Onlara göre ezidiler şeytana tapıyor ve bu insanlara her türlü eziyetler yapılıyor. İbrahim adında bir gazeteci arkadaşi Hüseyinin öldürülmesini haberini duyunca Mardine gidip bu olayı araştırmaya başlıyor. Hüseyinin merhameti, kalbinin temizliği iyi niyeti başına iş açmıştır. Bu masum kişi hunharca öldürülmüştür. İbrahim Ordan bambaşka bir hikayeyle karşılaşıyor. Meleknaz bir ezidi. Hikayesini dinlediği ama yüzünü bile görmediği bu kıza çok derin duygular besliyor. Duyduklarından yola çıkarak meleknazın peşine veriyor ona ulaşmak tutkusuyla yanıp tutuşuyor. Huzursuzdur çünkü Çok acı hikayelere tanık olmuştur artık onun hayatı sıradan bir hayat değildir. Meleknaz karakterinin duygusuz oluşu kendisine merhamet edilmesinden rahatsız oluşunun derin bir anlamı vardır. Bazen yaşadıklarımız hislerimizi derinden etkiler. Bizi zamanla yaşayan bir ölü haline getirir kitapta bunu vurguluyor.
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799,6bin okunma
Reklam
·
Puan vermedi
"Geceleri cok düşünmekten gündüzleri başım ağrırdı ." . . "İnsan mutlu  olduğu  sürece, fakirlik utanılacak bir şey değildir. " . . . Hayatta küçük ya da büyük  hatalar yaparız. Bu hatalar bizler  için  çok büyük sonuçlar doğuracağı gibi bize iyi gelip  hayatta daha kararlı  adımlar  atmamızı sağlayabilir.  Yaşadığımız ve yaşattığımız hayal kırıklıkları  özsaygımızı yitirmemize sebep olur ve çevremizdekilerin bize olan bakışını , duygularını da değiştirebilir. Bunlarla baş edebilmek  büyük bi özveri  ve inanç ister. Böyle durumlarda yine en çok kırılan ve üzülen  yakınlarımızı  yanımızda isteriz ve onlar sayesinde toparlanır,  iyileşiriz. Bu aslında büyük  bir fedakârlıktır, bunun yükünü  bir ömür  omuzlarımızda taşımak içten içe bizlere acı verir . Kitabı okurken hep böyle duygular ve düşünceler hissettim, kitaptaki hikaye hayata karşı  büyük bir inançla ayakta kalmaya çalışan bir ailenin hikayesi . Beni çok etkiledi. Kitaptaki hikayede Fugui ve ailesinin hayatta kalma mücadelesini ve bu uğurda yaşanan acıları ve verilen  kayıpları okuyoruz.   Hikayesini tanıştığı bi gezgine anlatan  Fugui bu yabancıya hayatında  yaptığı hatalardan , duydugu pişmanlıklardan ve daha birçok şeyden  bahsetmekte. Yayımladığında  ülkesinde yasaklanan bu  kitabın sizlere hayata karşı  farklı bakış açıları katacağını düşünüyorum. Bu hikayede her şeye rağmen  yaşamaktan vazgeçmeyen ve belki de bundan da içten içe gurur duyan birinin,  birilerinin  hikayesi var . Keyifli okumalar
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633,6bin okunma
"Üşüyorsun çünkü yalnızsın ve içindeki ateşi tutuşturacak hiçbir şey yok. Hastasın çünkü insanoğluna verilmiş en güzel, en yüce, en tatlı duygular senden uzakta duruyor. Aptalsın çünkü acı çeksen de o hislere yaklaşmaktan kaçınıyorsun. Seni bekledikleri yere bir adım bile atmıyorsun."
Bu şablon her ilişki için geçerli,çözüm odaklı
“Ana tanımlayıcılarınız,ebeveynlerinizle ilişkinizi tekrar yapılandırmanızda değerli bir adımdır.Ebeveynlerinizin hayatta olması ya da ölmüş olması fark etmez;ana tanımlayıcıların şifresini bir kez çözdüğünüzde,ebeveynlerinize karşı olan negatif duygular,davranışlar ve yargılamalar sonunda değişebilecektir. Hatırlayın,sözlerinizdeki duygu yükü ne kadar fazla olursa,acınız da o kadar derin olur. Öfkeli kelimelerin altında daima bir acı vardır. Acı sizi öldürmeyecektir. Öfke ise gerçekten öldürebilir. Ebeveynlerinize dair sahip olduğunuz içsel görüntüler,yaşam kalitenizi etkileyebilir. İyi haber şudur ki içsel görüntü,bir kez açıklandığında ,değişebilir.Ebeveynelerinizi değiştiremezsiniz ancak içinizde onları algılayış şeklinizi değiştirebilirsiniz.”
Papatya ve Yakamoz'un hikâyesinin devamı ...
Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini hayatında hiç böyle hissetmemişti.
Reklam
Bazı acı veren duygular kabul edilse bile sevilmemeli.
Her kötülüğün farkında olup iyiliği seçiyorsun ve en iyi yaptığın şeyin o kişiyi yok saymak olduğunu düşünüp eyleme geçiyorsun ki bir de bakmışsın o kişi var olamamış zaten. Ne acı!..
...sana bir şey öğretmeyen her türlü acı boşuna çekilmiş bir acıdır.
Cesare Pavese
Cesare Pavese
Yaşama Uğraşı
Yaşama Uğraşı
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.