Ey benim ulu babam Ertuğrul beğimiz gazi’nin ulu yoldaşları;
yay ustam Ak Temür,
kılıç ustam Hasan Alp,
binit ustam Kara Tekin,
Av Ustam, sen Samsa Çavuş ve
îman ışığım Şeyh Mahmud:
Gazneliler
10. yüzyıl ortalarında Afganistan ve Horasan'ın bir bölümünü kaplayan geniş alanda Gazneli Türk Devleti kurulur. Devlet, Samanoğullarından kopmuştur. Samanoğulları ordusunda yetişen Alp Tekin, Horasan valiliğine atanır. Daha sonra burada kesin bir haksızlığa uğrayacağını anlar ve buyruğundaki Türklerle birlikte Afganistan'daki Gazne şehrini ele
“İttihatçı elit Fransız Devrimi’ne ve onun “bir mikrop gibi yayılan” insan hakları öğretisine giderek düşmanlaşan bir söylemi benimserken, “söz”e susmaktan başka bir seçenek kalmaz. Ziya Gökalp, Tekin Alp veya Yusuf Akçura gibi milliyetçi düşünürler tarafından yön verilen genç İttihatçı yöneticiler, özellikle de Enver, Talat veya Cemal, kısa sürede imparatorluğun hayatta kalmasının olmazsa olmaz koşulu olarak görülen devlet ve düzenin savunucuları kesileceklerdir.”
Sayfa 60 - İletişim yay (pdf)Kitabı okudu
Zor Tercih
Gündüz Alp(Süleyman Şah) vefatından sonra, Hayme ana üç oğlunu yanına çağırdı(Sungur Tekin,Gündoğdu ve Ertuğrul Gazi-Dündar henüz küçük olduğu için seçimde yoktu.).
İşi zordu.Çünkü seçilecek oğlun,aşireti devlete taşıyacak kalite ve kapesitede olması gerekiyordu.Hayme ana bu seçimde birinci rolde önemliydi.
Hayme ana yetişkin oğullarını tek tek çağırıp sordu:
Sungu Tekin ve Gündoğdu hemen hemen aynı cevabı verdiler:
"Geri dönelim.Moğol istilası sebebiyle terk etmek zorunda kaldığımız topraklara gidelim.Tarım ve hayvancılık yapar geçiniriz.
Hayme ana son umut Ertuğrulu çağırdı:
"Biz deryayı (denizi) geçeceğiz ve devlet olacağız.
Ertuğrul ne deniz görmüstü ne devlet bilirdi.Muhtemelen bunları Ahi Evran'ın göçebe dervişlerinden öğrenmişti.
Ağabeyleri buna şiddetle itiraz ettiler.
Sayfa 129Kitabı okudu
Siyasetname
( Alp-Tekin)- '' Her ay yirmisi aylık ( cameği), 30 dinarı ekmek ( bedeli) olmak üzere 50 dinar alıyorsun. Niçin para ile satın almıyorsun? dedi ve derhal cellada gulama siyaset yapmasını emretti. Hemen orada yolun başında o saman torbası ile birlikte astılar; o tavuğu da boynuna bağladılar. Sonra emretti, ( dellallar), '' Bir kimsede haksız yere bir şey alan herhangi bir kimsenin cezası işte budur '' diye ilan ettiler.
Sayfa 98 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
