Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
236 syf.
8/10 puan verdi
Atatürk’ün sofrasında kendine yer bulanların kendi ağızlarından Atatürk’ü anlattığı bir kitap. Bazı olayların tekrar tekrar farklı kişiler tarafından yazılması kitabı biraz sıkmış. Atatürk’ün yaptıklarını farklı kaynaklardan okudukça insanın bu büyük dehaya olan hayranlığı daha da artıyor.
Atatürk'ün Sofrası
Atatürk'ün SofrasıOğuz Akay · Truva Yayınları · 200537 okunma
Atatürk bir gün Genel Sekreter Hasan Rıza Soyak’a neden içtiğini şöyle açıklamıştı: “İçiyorum. Çünkü bu vücut artık bu kafayı taşımıyor. Kafam, vücudumun çok önünde gidiyor. Beynimi huzura kavuşturmak, biraz dinlendirmek için içiyorum.” Ancak bu dinlenme pek de mümkün olmuyordu. Çünkü Atatürk’ün sofrası, sadece yemek yenen ve içki içilen yer değildi. Sofra bir “bilgeler meclisi” ya da bir “danışma kurulu”ydu adeta... Ülkenin her meselesi orada gündeme gelir, devlet adamları, düşünce adamları sabahlara dek süren tartışmalar yaparlardı. Sofra, bir sınavın adıydı 1930’lar Ankarası’nda... ---- Doktoru Mim Kemal Öke, bir gün sofrada içkisine müdahale etmeye kalkınca aldığı yanıtı yakınlarına şöyle aktarmıştır: “Bir daha söyleme Kemal... Sen benim ne kadar yalnız olduğumu biliyor musun?”
Reklam
Atatürk’ün Sofrası
“Yemek konusunda son derece kanaatkâr idi. Bizde rakı içerken genellikle yenen şeyleri yemekten hoşlanmazdı. Sofrada ekseriya bir miktar tuzlu leblebi ile yetinir, yalnız bu mezeyle içerdi. Ancak sofra işi bittikten sonra sabaha karşı bir miktar yemek yerdi. Özellikle kuru fasulye ile pilavdan hoşlanırdı. O yüzden mutfakta bu yemeklerin bulunması âdettendi. Esasen sabah kahvaltısı ve öğle yemekleri de mutat değildi.” -Dr. Asım İsmail Arar
Atatürk’ün akşam sofrası...
sofrada genellikle mevsim sebzeleri dışında pilav ve kurufasulye bulunurdu. Lüks sayılan yemekler sofrada bulunmazdı.Hala da konuşulanın tam aksine , böyle gecelerde , en az eğlenceye yer verilirdi...
Atatürkün rakı sofraları bir entelektüel ziyafet mıydı?
...Bilgisizlerin O'nun sofrasında yeri olmazdı. Konuştular mı, o işin aslını bilerek konuşurlardı. Hepsi değerli kimselerdi. Bakanlar olsun. milletvekilleri olsun. gerçek sıfatlarına lâyık kişilerdi. Tanınmış edebiyatçılar. kalem sahipleri. çoğu yabancı dil bilen bilim adamları toplanırdı sofrada. Sofraya katılacak olanları Atatürk seçerdi.
...Türk Birliği’nin bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapatacağım. Türk Birliğine inanıyorum. Yarının tarihi, yeni fasıllarını Türk Birliği ile açacak, dünya sükûnunu bu fasıllar içinde bulacaktır. Türklüğün varlığı bu köhne âleme yeni ufuklar açacak, güneş ne demek, ufuk ne demek o zaman görülecek. (Atatürk’ün Sofrası, İsmet Bozdağ, s.138)
Reklam
653 syf.
10/10 puan verdi
Atatürk'ü Çankaya Sofrası'nın müdaviminden dinlemek
Çankaya bize Ulu Önder Atatürk’ün doğumundan ölümüne kadar olan hayatı, harp zamanında düşmana ve Cumhuriyet zamanında yaptığı inkılaplarla gericilere karşı verdiği savaşı birinci elden anlatan, muhteşem bir yapıt. Bizlere ders kitaplarında kuru kuruya geçiştirilen Kurtuluş Savaşı ve inkılapların hangi zorluklar altında yapıldığını, Atatürk'ün mutlulukları kadar hayal kırıklıklarını, liderlik özelliklerini, çevresindeki insanları, o dönemi olanca gerçekliğiyle, çok güzel ve kısmen objektif bir biçimde yansıtmış. Bu kitap aslında genel olarak tüm tarih kitaplarında anlatılardan özellikle Atatürk'ün yanında bulunanlar ile ilgili birçok bilginin eksik verildiğini çok açık ortaya koyuyor. Aslında Atatürk'ün gerçekten ne kadar yalnız olduğunu anlamak için okumak şart. Kitabın Atatürk'ün yanı başında bulunan, O'nun çok güvendiği Falih Rıfkı tarafından yazılmış olması da kitabın önemini arttırıyor. Falih Rıfkı Çankaya'yı anlatırken bize bir Atatürk portresi çiziyor. Çok önemli bir döneme ışık tutuyor. Hakkında ne kadar okumuş olsakta Atatürk'ü bir defa da Falih Rıfkı'dan okumalıyız. Okudukça, her okuduğumda daha da artıyor sevgim-saygım bu büyük deha'ya. Okurken bazen çoşturan bazen hüzünlendiren, sade bir dille büyük bir destanı anlatan ve her Türk evladının okuması gerektiğine inandığım çok önemli bu eseri herkese tavsiye ederim.
Çankaya
ÇankayaFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 20213,861 okunma
Evet, yapayalnızlar. Atatürk de yalnız. Konuşacak adam bulamıyorlar. O Çankaya sofrası denilen şeyler niye düzenleniyor? Atatürk’ün yalnızlığına iyi gelsin diye. Kendi düşünce boyutlarında, kafalarında muhatap bulamıyorlar...
Bu defa ki Karadeniz gezisi gerçekten tarihsel bir gezi oldu … Ve o son geceyi hatırlıyorum: Ordu Müfettişi Kazım Orbayıla Korgeneral Muzaffer Ergüder’i, diğer komutanları ve doğu illerinin hemen bütün valilerini, parti büyüklerini, Trabzon’un ileri gelenlerini sofrası etrafına toplamıştı… Her zamankinden fazla neşeli görünüyor ve kendine özgü
45 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.