Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hayatının kurbanı veya yıldızı olman belki bir seçim kadar uzağındadır.
Bir okulda gönüllü olarak tiyatro etkinlikleri yönetmenliği yapan bir arkadaşım, bana bacaksız doğan ve sadece bir kolu olan küçük bir kızdan bahsetmişti. Bu küçük kız, bir yıldız olmak için seçim yapmıştı. Bu yüzden bir yıldız gibi düşünüyor, hissediyor ve hareket ediyordu. Tekerlekli sandalyesinde dans ederken ya da sandalyesiz, zemin üzerinde tek koluyla kendini iterek dans ederken şaşırtıcı derecede bir beceri ve çeviklik sergiliyordu. Görkemi ve enerjik hali o kadar parlaktı ki çevresindeki herkes, en iyi performanslarını sergilemek için ondan ilham alıyordu. Bu kız, hayatta hiçbir sınırlama olmadığını ve insanların kurban olmayı da, hayatlarının yıldızı olmayı da seçebileceklerini anlamıştı.
Sayfa 49
Reklam
Bilgisinin üstüne yeni bilgiler koyamayan öğretmenler, yaşlanır, çağ dışı oluverirlerdi bir gün.
"Kötülüğün galip gelmesi için biricik şart, iyi insanların hiçbir şey yapmamasıdır." -Edmund Burke Bir zamanlar kötüler azınlıktı, okulda, işyerinde, dostlar arasında, çevremizde. Elle sayılabilecek kadar azlardı. Eyleme başladıklarında sessiz kaldık, sınırlarımızı, çizgilerimizi geçinceye kadar suskun kaldık. Şans faktörü bazen bize yardımcı olsa da genelde onlar kazandı. Duymak istediğini duymayarak, görmek istediğini hiç görmeyerek, inanmak istediğine inanmayarak tüm hakları kötülere verdik bizi. Şimdi hep bir ağızdan "Kötüler ölmez, uzun yaşar" masalı. İyiler, kötüleri zamanında öldürmedi de ondan hep bunlar...
Sayfa 26
Okulda cebimizdeki para şakır şukur ettikçe zengin, fiyakalı sanırdık kendimizi. Yine o anların verdiği bir mutlulukla bazıları simit ısmarlardı, bazıları aç kalırdı, bazıları da sırf okul sonrası daha fazla acıkmamak için simit ayran parasını son ders teneffüsüne saklardı. İyi çocuklar vardı, diğerleri de vardı, şu biraz şişko, biraz cimri olanlar. Toktular, anlamazlardı. Bizi anlayanlar genelde cebinde fazla parası olmayanlardı.
Ellerin verdiği mesajlar
Bush "Yaptığımız her şey yasal." açıklamasında. Sadece Irak'ta 2003'ten bu yana bombalamalarda 655.000 sivil öldü. Kolsuz, bacaksız, anasız, babasız sürüyle çocuk ortalıkta kalmış. Filistin'de ambargo var, çocuklar ilaçsızlıktan ölüyor. Siz, Bush'ın kolları açık, avuçları bize dönük fotoğraflarını görürsünüz hep. Irak'a girme nedeni olarak gösterdikleri bir tane kitle imha silahı bulunamadı. Bakın, Blair'in o açıklamasındaki fotoğrafına. Nasıl masum değil mi? Bizden sakladığı hiçbir şey yok. Avuçlarını gösterirler bize. Irak'tan gelen bir Türkmen okurum "O kadar çok kolsuz, bacaksız çocuk var ki anlatamam." demişti. Bu yüzden bu ellere dikkatli bakın, nasıl temizler değil mi?" Tony Blair, bembeyaz gömleği ile Irak'ın Basra kentinde bir okulda; dünyadan haberi olmayan bir çocuk Blair'in yanağını öpüyor. Bütün dünya basınında bu fotoğraflar yer aldı. Bacağı olmayan, çenesi kopmuş, yüzü yanık çocukları hiç görmediniz. 655.000 ölünün üzerine halâ kollar bacaklar kopuyor ,bombalar patlıyor ama bu adamların gömleklerine hiç kan sıçramıyor, gömlekleri bembeyaz.
Reklam
Bir zamanlar kötüler azınlıktı, okulda, işyerinde, dostlar arasında, çevremizde. Elle sayılabilecek kadar azlardı. Eyleme başladıklarında sessiz kaldık, sınırlarımızı, çizgilerimizi geçinceye kadar suskun kaldık. Şans faktörü bazen bize yardımcı olsa da genelde onlar kazandı. Duymak istediğini duymayarak, görmek istediğini hiç görmeyerek, inanmak istediğine inanmayarak tüm hakları kötülere verdik biz.
37 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.