Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
IV. Murad'ın emriyle meşhur Cellâtbaşı Kara Ali, Sakarya Şeyhi'ne, her organını ayrı ayrı kırıp kesmek suretiyle dehşetli şekilde işkence etti. Sahte Şeyh, her organı kesilirken: "Acele etme Cellâd Ağa, elin yavaş tut, hoşça vakit geçir" diyor, kılı bile kıpırdamıyordu.
Sayfa 115 - Cilt 4Kitabı okuyor
488 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Taht Şehrinde Zaman
Taht Şehrinde Zaman... Sultan Deli İbrahim devri hem sokaktaki hem de saraydaki insanların gözünden anlatılmış. İbrahim'in deli olmasına sebep ise sultan olana dek şimşirlik denen odada kalması ve her an ölümü beklemesi. Cellatbaşı Kara Ali, oğlu Süleyman, Deli Zeydi, İhsan, Sırım ya da Behlül... Roman çok sürükleyici. Gereksiz tarihi bilgilerle okuyucu sıkmadan akıcı bir şekilde ilerliyor. Süleyman'ın ilk görüşte aşık olduğu kızı Deli Zeydi sayesinde sabırla beklemeyi öğrenmesi, Sırım'ın saraydan atılıp başına gelen işler, Cellatbaşı Kara Ali'nin istese de istemese de yaptığı meslek, Deli Zeydi'nin çarpıcı hikayesi, İhsan'ın yeraltı sarayı, Kösem Sultan'ın güç arzusu ve sarayda yaşanacak 7 ölüm... Bütün bu olaylar merak içinde ve akıcı bir şekilde ilerliyor. İlk bakışta beğenmeyeceğimi sandığım bu kitap beni çok etkiledi.
Taht Şehrinde Zaman
Taht Şehrinde ZamanErk Acarer · Sayfa6 Yayınları · 201214 okunma
Reklam
Keşke Osmanlı zamanında bir Cellatbaşı olsaymışım.
1648'de Sadrazam Ahmet Paşa'nın sonu da rüşvet komisyoncusu Kira hanım ile aynı oldu. "Sadrazam Ahmet cellatbaşı Kara Ali eli ile idam edilmiş, çırıl çıplak soyulan cesedi Atmeydanına atılmıştı. Yeniçeriler bir şaki paşanın cesedini bıçakla parça parça kesip doğramış, her parçasını cehil gılzeti içindeki ayak takımına, mafsal ağrılarına insan yağı iyi gelir diye beşer onar akçeye satmıştı. Bundan dolayı bu sadrazam hezarpare binparça lakabıyla anıldı. (Koçu.agy. 238)
8 Ağustos 1648 Cumartesi, Sultan İbrahim saltanatının son günü oldu...
Kaçıp saklandığı yerde yakalanan Sadrazam Ahmet Paşa cellatbaşı Kara Ali eliyle idam edilmiş, çırılçıplak soyulan cesedi Atmeydanı'ndaki çınarlar altına atılmıştı. Yeniçerilerden bir şaki, Paşa'nın cesedini bıçakla parça parça kesip doğramış her parçasını cehalet içindeki ayak takımına, 'mafsal ağrılarına insan yağı iyi gelir' diye bşer onar akçaye satmıştı. Bundan ötürüdür ki Sultan İbrahim'in bu sadrazamı, ölümünden sonra Hazerpare (bin parça) lakabını aldı.
Sayfa 249 - Doğan KitapKitabı okudu
Siradan mahkûmların cezalarını diğer cellâtlar infaz ederken, devlet adamlarının ve önemli kişilerin infazını Cellâtbaşı gerçekleştirirdi
Reklam
Devlet görevlilerinin idamı
İdam fermanı sadrazam veya yüksek dereceli bir memur için çıkarıldıysa, cellatbaşı yanında yamağıyla gelir, etek öpüp saygısını gösterdikten sonra fermanı okur. Kurbana iki rekat namaz kılması için süre verilir. Ardından değerli kanı yere dökülmesin diye kementle boğarak öldürülür. Bu karşılıklı saygıya bir örnek, Viyana'da bozguna uğradıktan sonra idam fermanı çıkan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın infazıdır. Paşa, son namazını kıldıktan sonra bedeni toprağa düşsün diye çadırdaki tüm kilimleri kaldırtır. Ardından celladına, "İşini maharetle yap," diyerek uzun sakalını kendi eliyle kaldırıp yardımcı olur.
Sayfa 129 - Cumartesi Kitaplığı
Ünlü sivil polis, istisnasız tüm suçluların yakalandıktan sonra tükürük salgılama yetilerine tekrar kavuşmalarının bir ila dört hafta aldığını söyledi. Bu yetiye en geç kavuşanlar katillerdi. Cellatbaşı, idama giden hiç kimsenin tükürdüğünü görmemişti, yüzlerini gözlerini yıkarken de de tükürmüyorlardı.
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.