Akrabalığın Temel Yapıları adlı kitabmda Claude Levi-Strauss, insan toplulukları ile hayvanlar arasındaki tek ortak özellik, doğa ile kültür arasındaki tek ortak nokta, ensestin yasak olmasıdır, diyordu. Bu sosyal yasa aynı zamanda evrenseldi..
Babası gibi sanata tutkun olan genç Claude onun çektiği sıkıntıdan derinlemesine etkilenmişti. O eğitimli, yetenekli, dürüst, çalışkan adamın ailesini besleyebilmek için onca zorlanması bir adaletsizliğe, hatta toplumun işleyişindeki bir bozukluğa işaret etmiyor muydu?
bireyselleşme süreci 1960'lı yıllardan bu yana özellikle amerika birleşik devletleri'nde daha da hızlanmış görünüyor. richard sennett (1979) ve christopher lasch (2000) gibi Amerikalı eleştirel sosyologlar şunu gözlemliyorlar: Bçben, en azından batılı ülkelerin belli kesimlerinde, narsistik taşkınlıklara kaynaklık eden kutsallaraştırılmış bir nesneye dönüşmüş durumdadır. biz'in eski zorbalıklarının yerine ben'in yeni zorbalıkları gelir. semptomatik nitelikte bir örnek: zazie gibi popüler bir kadın şarkıcı psychologies magazine'in kapak sayfasında "kendimi olduğum için gururluyum" diye biliyor ve bu, kamu vicdanında hiçbir sorun yaratmıyor. jean-claude kaufmann ben'in zaferi'nin doğal ya da bireysel olmadığını, "tikel iradelerden değil, toplumsal bir süreçten kaynaklandığını" hatırlatır. ve paradoksal görünen şu hükmü ekler: "bundan böyle soyut ben, katıksız kurgu da olsa, gerçekten inşasının kalbindedir." bir yandan toplumsal iplerle dokunmuş varlıklarız -yalıtılmış monadlar değiliz- ve bireyselleşme kolektif mantıkların itmesi ile gerçekleşir; diğer yandan gitgide daha çok bireyselleşmiş varlıklarız, birer bireyiz.
Akrabalığın Temel Yapıları adlı kitabında Claude Lévi-Strauss, insan toplulukları ile hayvanlar arasındaki tek ortak özellik, doğa ile kültür arasındaki tek ortak nokta, ensestin yasak olmasıdır, diyordu. Bu sosyal yasa aynı zamanda evrenseldi.
Akrabalığın Temel Yapıları adlı kitabında Claude Levi-Strauss, insan toplulukları ile hayvanlar arasındaki tek ortak özellik, doğa ile kültür arasındaki tek ortak nokta, ensestin yasak olmasıdır, diyordu. Bu sosyal yasa aynı zamanda evrenseldi.
- Şimdi nerede? Odasında mı?
- Hayır. Camille-Claudel Salonu'nda .
Modern psikiyatrinin kötü yanlarından biri de , koğuşları koridorları , servisleri ünlü hastaların isimleriyle adlandırmaktı. Bunamanın bile kendi şampiyonları vardı.
İnsan toplulukları ile hayvanlar arasındaki tek ortak özellik, doğa ile kültür arasındaki tek ortak nokta, ensestin yasak olmasıdır. Bu sosyal yasa aynı zamanda evrenseldir.